Paylaş
- İlk evim.
- İlk işim.
- İlk maaşım.
Hepimiz bu heyecanları yaşayarak kimbilir kaç yıl devirdik.
***
Enerjisi hiç tükenmeyen, zerre kadar yaşlanmayan, yorulmayan o fedakâr kadınlarla ve hayata meydan okuyan o ihtiyar delikanlılarla birlikte şimdi yeni bir yıldayız.
Bu da benim ilk yazı’m işte.
Tıpkı ilk heyecanım gibi.
***
Gündeme dönersek...
Nedir?
Ekonomik hayat.
İlk defa siyasetin önüne geçiyor.
Çarşı pazar... Enflasyon... Fahiş fiyatlar... Etiketler... Zamlar... Yaş’a takılan emekliler...
Ve tabii maaşlar.
***
Maaşlar denince.
Orada durun bir dakika.
Delikanlılık günlerimizde bize derlerdi ki:
- Evladım, 3 şey var ki sorulmaz.
Nedir?
- Kadının yaşı.
- Erkeğin maaşı.
- Üç kişinin naaşı.
***
Üç kişiden kasıt?
Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın mezarları.
Bu bir sistemdi.
Mezarlar taşınıp bir Anıtkabir’e dönüşünce, o fasıl bitti.
Geriye ne kaldı?
- Kadının yaşı.
Oho... Bugün yaş diye bir şey kalmadı ki... Sormaya ne gerek? Her kadın artık göründüğü yaştadır... Onu da geçiniz...
***
Erkeğin maaşı’na gelince.
Günümüzde o da gizlilikten çıktı. Erkeğin maaşı artık davul zurnayla duyuruluyor. Maaşlara yapılan zam, televizyonlardan ilan ediliyor. Üstelik erkek - kadın ayrımı yok. Her şey ortada.
Demek ki o üçlü tekerleme iflas etmiştir.
***
Ama ilk heyecan bitmez.
Yine de bitmez.
- İlk evim, ilk işim, ilk maaşım.
Bunlar ne güzel şeylerdir.
Haydi bakalım gençler.
Seçim var.
İlk oyum demeye hazırlanın.
Paylaş