Paylaş
Yarından sonra, haydii, birer ikişer dakika, tekrar geriye...
Devran dönüyor.
Hükm-ü ezel.
Bir tarafta kan ve gözyaşı, öbür tarafta davetler, düğünler, konserler, kalabalıklar kalabalıklar.
***
Delikanlılar, denizin tadını çıkarırken, öbür yaşıtları, cehennem sıcağında terörle boğuşuyor.
Karayılan mı karayalan mı olduğu bilinmeyen çetebaşı vekili, sağ gösterip sol vuruyor. Bunu marifet zannediyor. Yâni, örgütün en üst yetkilisi de olsa, güvenilmez insan damgası yemenin, örgütte bile hoş karşılanmayacağını bilmiyor.
Bay KaraYalan.
Dünya Savaşı’nda da olsan, düşman ordularının baş komutanı da olsan, mertliği elden bırakmayacaksın. Aksi halde kendi yandaşların arasında bile saygınlığın kalmaz.
***
Verdiğimiz şehitlerin içinde, duyduk ki Sırrı Sakık’ın bir akrabası da varmış.
Belki iki kardeş bile çarpışabilir yarın. Biri Mehmetçik, öbürü senin tayfan.
Bu ne acı şey böyle.
Bırakın da bu gençler gençliklerini yaşasın biraz.
Yaz şarkılarıyla coşmak onların da hakkı. Deniz, kum ve güneş, onların da malı.
Yahu Murat Bey, bu güzelim memleket hepimize yeter...
Öcalan’a bile.
Paylaş