Paylaş
Maksat ayrılık olsun.
Özal, Saddam’a tavır alınca bütün muhalifleri Saddamcı kesildiydi. Bugün Erdoğan karşıtları da resmen Esatçılık taslıyorlar.
Buna “pozisyon almak” diyoruz.
***
İç politikada da pozisyon almaya aynen devam.
Cumhurbaşkanı olmasın diye Abdullah Gül’e engelleme yapan ne kadar adam var idiyse, şimdi Abdullah Gül’e 5 yıl avans daha vermek için can atıyorlar:?Sebebi malum.
Bunda Abdullah Gül’ün bir kusuru yok. Gayet düzgün ve dürüst davranıyor. Benim vurgulamak istediğim, siyasetteki ilkesiz davranışlardır. Söyler misiniz 2007’de Abdüllatif Şener’in ismi neden ortaya atıldıydı? Onun Cumhurbaşkanlığına “rıza göstermek” nereden icap ettiydi?
Huylarımız hiç değişmemiş.
***
Ortak refleksimiz şudur:
-?O olacağına öbürü olsun.
-?O olmasın da kim olursa olsun.
Birini seçtirmek değil, asıl amaç, ötekini seçtirmemek.
Bilmez misiniz?
Oylar bile bu yüzden parçalanır.
İttifaklar bu yüzden kurulur. Hatta bu uğurda -mizacımızı aşan- özveriler sergilenir. Görmüyor musunuz, kongre listeleri hep çiziklerle doludur.
***
Şimdi öyle bir noktadayız ki sırf Ahmet Davutoğlu çuvallasın da, isterse Türkiye batsın.
Demeyin bunu.
Davutoğlu gider, Kavukoğlu gelir. O da gider Konukoğlu gelir. Ama bizim gidecek başka bir ülkemiz yok.
Paylaş