Paylaş
Yahu sen, sadece ihtilalci olsan, eh, ihtilalci der geçerdik...
Ama sen o gecenin başında, çektiğin mesajlarla, ne kadar yalancı ve kalleş...
Bir kadın spikere silah zoruyla bildiri okutturacak kadar kancık...
Helikopter, uçak, gemi çalacak kadar hırsız...
Sivil veya üniformalı... İnsanları tankla ezecek kadar bir sapıksın.
***
Hepsini saydırma bana.
Özetlersek sen, 20 - 25 - 30 yıldır Askeriye’de, Mülkiye’de, Adliye’de, şurada burada, kendini ifşa etmeden, kişiliğini saklayan, kişiliksiz
bir adamsın... Sadece takiyecisin.
Ayrıca...
Sana tepsi içinde sunulmuş bir ihtilal imkanını bile, beceremeyip yüzüne gözüne bulaştırmış, kabiliyetsiz bir asalaksın.
Yargılanmana hiç gerek yok.
Millet tanıdı seni, yeter.
Sınav sorularını çalarak, binlerce gencin hakkını yiyen sen değil misin?
Fırat’ı kutlarım
Hâlâ aklım almıyor.
Hande Fırat o gece, nasıl yaptı etti de telefonla “bizatihi” Erdoğan’a ulaşabildi?
Özel kalem müdürü Hasan Doğan’a bile haftalardır ulaşılamıyor. “Niye arandığını” merak bile etmiyor, telefonlara dönmüyor. Üstelik arayanlar da Sarı
Çizmeli Mehmet Ağa değil.
İşte bu ahval ve şerait içerisinde, Hande Fırat, Erdoğan’a doğrudan ulaşabilmiştir.
Kutlarım.
Paylaş