Soygun var 

Bir arkadaşım anlatıyor.

Haberin Devamı

Sabah işe giderken, manavda kilosu 35 liraya kayısı görmüş, dönüşte alırım diye düşünmüş...  

Lakin akşam dönüşte bir bakmış ki aynı manavda aynı kayısı 80 lira. 

Soruyor: 

“Ben bunu kime şikayet edeyim?” diyor. 

Bilmem ki? 

Öyle bir merci var mı? 

İstanbul Hanımefendisi bir dostum anlatıyor. 

Bir pantolonunun paçalarını iki santim kısaltması için mahalle terzisine yollamış. 

Hem de yıllardır tanıdığı bir terzi...  

250 lira istemiş. Üstelik pantolon da dediği boyda olmamış. 

Hanımefendi diyor ki: 

- Ayol ben bu pantolonu pazardan 160 liraya aldım. Uyduruk bir şey... Şimdi ben bu terziyi kime şikayet edeyim? 

Bilmem ki. 

Öyle bir organ var mı? 

Benim sevgili gelinim Ayça anlatıyor. Evdeki musluklardan biri bozulmuş, sürekli su damlıyor. 

Tamirci çağırmış. 

Haberin Devamı

Adam musluğa bakar bakmaz parçası değişecek demiş. 

Eh tabii ki değişsin. 

Ama demiş adam, epey masraflı iş. 

- Ne kadar? 

- 1500-2000 TL civarı. 

Benim gelin Çerkes kızı... 

Teslim olur mu hiç? 

Ne bildin demiş, bakar bakmaz nasıl anladın? 

Neticede, adama o parayı vereceğine, musluk takımını tümüyle değiştirmeye karar vermiş ve hemen sipariş etmiş: 2 bin TL. 

Bana soruyor: 

- Şimdi ben o tamirci kılıklı dolandırıcıyı kime şikayet edeyim? 

Bilmem ki. 

Öyle bir mekanizma var mı? 

Demem o ki: 

Enflasyon elbet var. 

Var ama asıl büyük dert: 

- Soygun var, soygun. 

Çünkü ticaret terbiyesi sıfır. 

Hakkından ancak devlet gelir. En ağır cezalarla. 

Avrupa öyle yapmıyor mu?  

Ve yapa yapa da ticareti zorla terbiye etmiyor mu? 

Haydi bakalım... 

Ya devlet başa. 

Ya kuzgun leşe. 

Yazarın Tüm Yazıları