Paylaş
Bu pazar, son çıkış...
Haftaya bugün, sözün bittiği yerde olacağız. Ya da yeni şeyler söyleyeceğiz.
Yeni şeyler diyorum.
Zira şımarıklığın ve terbiyesizliğin ismi güç zehirlenmesi olmuş... ?Küfür ve hakaret ise maksadını aşmak diye bir kılıfa girmiş.
Ben daha şimdiden sözün bittiği yerdeyim.
Bu bakımdan... Birikmiş barutlarımı bir an evvel kullanmak istiyorum.
Ey İstanbul
Bugün hem YGS var, hem AK?Parti mitingi, hem BDP’nin Nevruz Şenliği...
Milyonlarca insan yollarda... Hepsinin de güzergâhı aynı.
Üstelik akşam da maç var.
Bu şehir, bu kadar yükü birden taşıyabilir mi??Diyelim ki taşır... Peki, düzeni ve güvenliği sağlayacak olan binlerce polis, kaç saat mesai yapacak, hiç düşündünüz mü?
Size sormuyorum.
Saat ve takvime bakmayan Hababam Sınıfı’na sesleniyorum.
Sarıgül
Sarıgül’ün, şu en gergin dönemde siyasete getirdiği Barış Dili, yüreğimize biraz su serpiyor.
Rakibi Kadir Topbaş’tan bahsederken Kadir Abi deyişi, bize Anadolu Terbiyesi’ni hatırlatmakla kalmıyor, öbür siyasetçilerdeki nefret duygusunu da belki törpüleyecektir... Bugün olmasa yarın ama mutlaka.
Ayrıca... Sarıgül’ün, AK?Parti tabanına ve seçmenine gösterdiği özen de, sırf aklından değil, gönlünden gelen bir zenginliktir.
Zaten tılsım burada.
Ve kalp gözü
Farkındaysanız, bu seçimde, topa fazla girmedim. Hava zaten gergin, bir de ben gerginleştirmek istemedim.
Ve kolay yolu buldum:
AK?Parti’yi kendi hatalarına terkettim... Bozkurt CHP’yi, Savcı Sayan’a havale ettim...?MHP’yi ise ta baştan beri fair-play’e aday ilan ettim ve puan cetvelinde onu peşinen yukarılara doğru çektim.
Her neyse.
Başbakan’ın kırıp döktüklerini, arkadan Bülent Arınç toplaya dursun.
1 hafta var.
Ama... çok uzun bir süre bu.
Paylaş