Paylaş
Ve bütün hatlarımızla “Papa’ya saygı” için alarm’a geçtik.
Bundan böyle kendi Diyanet İşlerimize de aynı saygıyı gösterelim.
İnançlarımıza da.
Ve tabii, inançsızlıklarımıza da.
*
Recai Kutan, SP mitinginde diyor ki:
- Papa özür dilesin, onu öncelikle biz karşılarız.
Dilemez hocam.
Buna konumu müsaade etmez.
Ama inşallah bizim Cumhurbaşkanından bayan Merkel gibi bir fırça da o yerse, iyi bir Ankara Hatırası olur.
*
Papa fıkraları vardır.
Keşke bir kitapçıkta toplayıp ona sunabilseydik.
Papaz fıkraları da fena sayılmaz. Keşke onlardan bir demet hazırlasaydık.
Ne var bunda?
Danimarkalı karikatüristlerden daha mı az espriliyiz? Mizahta elimize su dökemezler.
Hem, sadece biz mi misafire dikkat ve özen göstereceğiz?
Aynı zarafeti Papa’dan da bekleriz.
Sanırım esirgemeyecektir.
Zaten dünyevi zevk diye gösterdiği mazerete inanmadım. Bunu herhalde biz uydurduk.
*
Üç tane Papa tanıdım.
6. Paul.
2. Jean Paul.
Ve şimdiki Benedict.
Üçü de Papa elbisesini giyer giymez hemen ihtiyar birer adam oluverdiler.
Gerçi biraz yaşlıydılar ama iki büklüm olacak halleri yoktu.
O elbisede ne varsa saygın bir ihtiyar havası doğuyor.
Bu duygular içinde ona hoşgeldin diyorum:
Hello Papa.
Paylaş