Püf noktası

Mesela... Şimdi de:

Büyük Adam / Küçük Adam.

***

Muharrem İnce, “Adam” kelimesini çok seviyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de, gece yarısı “adam kazandı” deyip havlu atmıştı.

Aslında kaybeden o değildi.

Adam 10 yıldır zaten “yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş”di ama öteki adam, yenilgiye hiç doymuyordu. Muharrem Bey hiç değilse yüzde 30’u aşmış, tünelin ucunu görmüştü.

Hem de yapayalnız, çölün ortasında kaldığı halde.

***

Şimdi anlamadığım bir nokta var.

Muharrem İnce, partiden kopmaya yakın şu günlerden birinde demişti ki:

- İlk seçimde alacağım oylar yine Millet İttifakı’nın içinde kalacak. (Yani no problem.)

Bunu bir daha düşünmesini tavsiye ederim.

........

Yetiştiği ocağa olan saygısından dolayı mı böyle konuşuyor, yoksa, anti Erdoğan duyguları ağır mı basıyor, bilemem ama elmalarla armutlar toplandığında - şimdi - elmalardan sadece biri olarak addedilmesi, verdiği şu büyük mücadeleyle bağdaşır mı?

Ayrıca kamuoyunda topladığı şu ilgiyle örtüşür mü?

***

Daha açık sorayım:

Oy potansiyelini götürüp kime hibe edecek Muharrem İnce?

- Kendi kazanırsa ne âlâ...

Ama kazanamazsa, yine Kılıçdaroğlu düzenine hizmet etmiş olmayacak mı?

Bunu iyi düşünmesi lazım.

Çareyi o biliyor.