Paylaş
- Başarı var mı?
Var.
Hangi ölçüye vurursanız vurun, başarı var.
Peki, şööyle göğsünüzü
gere gere “bravo Türkiye” diye bağırabiliyor musunuz? Hayır.
Neden?
Çünkü “Yalaka” derler.
Ne yalakası?
Neyin yalakası?
Türkiye’nin yalakası mı?
Bırakın, desinler.
Öyle yalakaya kurban...
Siyaset
Her seçim, iktidar için bir güven oylamasıdır.
Her referandum keza, öyledir.
Lakin bir kerecik de öbür taraf’ı oylasak... Mesela bir referandum yapıp millete sorsak:
- Ana muhalefet kalsın mı, değişsin mi?
Özür dilerim... Demokrasilerde böyle bir teamül iyi ki yok ama ev hapsinde kala kala ne kâbuslar görüyor insan.
Nüans
Televizyon tartışmalarının beyefendi konuğu Hasan Basri Yalçın ne güzel söyledi: (Mealen)
- Hiçbir darbe yanlısı
“Ben darbeciyim” demez.
Zaten nâmertlik oradan başlıyor.
Teslimiyetçi ve davetkâr aydınların yanında, fiili darbeciler, masum bile kalıyor.
Denklem
Normale dönmek değil.
“Yeni normal” var şimdi.
Bize önce anormal gelecektir ama normal insanlar olursak anormal tarafımız belki de
alkış alır.
Zor bir denklem gibi gözüküyorsa da evelallah çözeriz.
Ve güzergâh
Bodrum’a giriş serbest.
Ama çıkamazsın.
Çıksan da, nereye gideceğini bilemezsin... Mecburi istikâmet ya Burdur, ya Isparta ya da Aydın falan.
İşine gelirse.
Hadi bakalım, bir gün İstanbul’daki evine de kavuşursun inşallah...
Kış’a bekleriz.
Hep Halikarnas’ta sürgün kalacaksın değil ya.
Paylaş