Paylaş
Hancıları ve Yolcuları düşündüm.
Hancılar, hâlâ duruyor yerli yerinde.
Ama Yolcular?
Gelip geçmiş hepsi... Kimbilir neredeler ve ne yapıyorlar şimdi.
***
Hancılardan biri benim.
1965’i milat alırsam, demek ki bu meslekte 11 genel seçim görmüşüm, 8 yerel seçim.
13 Başbakan.
7 Cumhurbaşkanı.
Yüzlerce Bakan.
Daha fazlasını gören arkadaşlar da var. Tabii daha azını gören yeni arkadaşlar da.
Hepimiz Hancıyız.
Yolcular ise tıpış tıpış gelip geçiyor önümüzden.
***
Han Duvarları’nın ağzı dili olsa da konuşsa.
Nice tehditler aldık.
Çoluğumuzla çocuğumuzla hayatımızı yıllarca tehlikeye attık.
Ama hâlâ buradayız.
Yolcular ne oldular, nereye gittiler, onu bilmiyoruz. Duvarları süsleyen şu resimlerinden başka hiçbir izleri yok.
İyi insanlardı, hoş insanlardı.
Ama elimizden ne gelir? Şimdi hiçbirisi yok.
***
İçlerinde hizmet verenler ve eser bırakanlar oldu.
Onları saygıyla anıyoruz.
Hancı olarak asla unutamadığımız değerli yolcular tanıdık. Ama gelip geçenler arasında kötü yolcular da vardı. Epey tahribat yaptılar. Camı çerçeveyi kırdılar, bize enkaz bıraktılar, hesabı bile ödemeden gittiler.
Ama gittiler.
Biz hâlâ buradayız. Çünkü biz Hancıyız.
***
Bu Han hep yaşayacak.
Yeni yetişen Hancılar, bu ocağı hep tüttürecek.
Bekleriz.
Şimdiki yolcular dahil, müstakbel yolcular da girecek arşivlerimize.
Ne var ki sadece yolcudurlar.
Onlar da gidecek.
50 yıl sonra, 100 yıl sonra, bu sütunlarda yine bir yazar çıkıp diyecek ki:
- Biz Hancıyız, onlar Yolcu.
Paylaş