Paylaş
Bugün, tam o gün işte.
Japonya’ya atılan atom bombası’nın 78’inci
yıldönümü. (1945)
***
Amerika’nın yüz karası.
Tarihin insanlık dışı bir sayfası.
Zavallı Hiroşima ve Nagazaki.
***
Yüzbinlerce ölü.
Bir o kadar yaralı.
Ve bugünlere kadar uzanan hastalıklı nesiller.
Yani soykırım’ın dikâlâsı.
***
Hal böyleyken 1915’e dönüp Ermeni Soykırımı diye bir masal anlatıyorlar hâlâ.
Konuşacak yüzleri mi var?
Ama konuşuyorlar.
Ve bu masalı, parlamentolarına taşıyıp, güya tescil ettiriyorlar.
Çünkü utanmaları yok.
***
Amerika böyle.
Ya öbürleri?
Kimi Afrika’yı sömürmüş ve üstelik milyonlarca insanı katletmiş.
Kimi binlerce Yahudi’yi fırınlarda yakmış.
Hele kimi var ki, daha taptaze 1995’te, Avrupa’nın göbeğinde, Müslümanları toplu mezarlara gömmüş.
Hâlâ da Kur’an yakıyorlar.
Yakanları da koruyor ve kolluyorlar.
***
Yepyeni bir olay daha var.
Disney denilen kuruluş, Ermeni Diasporası’nın telkinlerine uyarak Atatürk’e saygısızlık ediyor.
- Atatürk kiim, Disney kim?
Buna ad bulamadım.
Nesini yazayım?
***
Fakat şu diasporaya bakın.
Onların tuzları kuru.
Kendi yurtları olan Ermenistan’a on paralık hayırları yokken, Türkiye’yle uğraşıyorlar. Bize kötülük için para döktükleri hatta vaktiyle Asala’ya akıttıkları bütçeyi kendi vatanlarına harcasalardı, dost Ermenistan refaha kavuşurdu.
Şunu iyi bilir ki:
- Biz diasporadan daha yakınız Ermenistan’a.
****
Atom bombasıyla başladık, nerelere geldik.
Uzatmayayım.
Her 6 Ağustos’ta... Hiroşima ve Nagazaki aklıma geldikçe, Japonlara olan sevgim mi artıyor, yoksa Atom bombasını düşünüp, insanlığımdan mı utanıyorum, vallahi bilmiyorum.
........
Düğmeye basıp o bombaları atan pilot kimdi acaba? Ve ne hissetmişti acaba?
Paylaş