Pazar kahvesi

Sabah kalkardık, bir bakardık ki kar yağmış... Sürpriz...

Bir bakardık ki yağmur yağıyor seller akıyor...

Ya da güneş parlıyor ve gökyüzünde bir uçurtma uçuyor.

...........

Böyle bir keyfimiz de kalmadı.

Meteoroloji, artık hepsini önceden söyleyip hayatımızın tadını kaçırıyor. Hava raporunu hiç dinlemek istemiyorum.

***

Komik şeyler oluyor.

Futbol sahalarında hakemler topu havaya atıyor, karlı zemine top düştüğünde zıplamazsa, maçı oynatmıyor, erteliyor. Doğrudur.

Ama seller götürürken yağmurda maçı oynatıyor. Niye? Göl olmuş sahada topa hükmetmek mümkün mü ki?

...........

Bana kalırsa sert rüzgarda yani fırtınada da futbol oynanmaz... Çünkü top, sizin iradeniz dışında hareket eder... Mesela saçma sapan bir şutunuz, bakarsınız kaleciyi aşıp ağlarla buluşur. Adalet mi bu?

Her neyse...

Adaletsiz penaltıların yanında bunun lafı mı olur?

***

Gelelim köprü açılışına.

Bunlar Tayyip Erdoğan’dan mı nefret ediyorlar, yoksa Türkiye’den mi?

Çanakkale Köprüsü’nün açılışında muhalefet liderleri yoktu. (Davet edildikleri halde)

Yahu bu açılan, sadece köprü değildir... Tekrar mı anlatalım ne olduğunu? Kaç kere daha anlatalım?

***

Kılıçdaroğlu’nu anlıyorum. “Tarihimizi kirli bulduğu için” böyle eserlerden hoşlanmıyor... Üstelik serde istemezükçülük de var. Ne yapsın?

Lakin, Meral Akşener’i hiç anlamıyorum.

Ya peki, DP Genel Başkanı Uysal’a ne demeli? Aslanım, sen,

Bayarlar’ın Menderesler’in bayrağını mı taşıyorsun sahi?.. İnanmıyorum. Yemin eder misin?