Paylaş
- Allah razı olsun.
Eminim ki Diyarbakır’ın ilçelerini, Mardin’in köylerini bu kadar bilmiyoruzdur. Tunceli’yi haritada gösteremeyen gençler tanıyorum.
Bu bakımdan...
Ortadoğu’yu iyi bilen uzman gazetecilere ve yorumculara, teşekkür borcumuz var.
***
Çocukluğumuzda haritacılık diye bir oyun oynardık. Haritayı önümüze açar, birbirimize -mesela- sorardık:
- Cizre nerde? Bul bakalım.
Saatlerce aramak yok. Makul bir süre tanırdık.
- Foça’yı bul, Söke’yi bul, Çorlu’yu bul.
Ne hoş bir oyunmuş meğer.
Şimdi internet var.
Ama coğrafya yaşıyor.
***
Lisede bir coğrafya hocamız vardı. Meserret Hanım.
Türkiye haritasını tahtaya asar ve bize derdi ki:
- Bakın şuna... Dünyada hangi toprak parçası bu kadar zarif, bu kadar asildir.
Sahiden...
Ne estetiktir o.
Muhteşem bir tablo.
Dünya gençliği, bunun acaba farkında mı? Gençlik şöyle dursun, Avrupa Parlamentosu’nun çoğu sarhoş olan üyeleri, haritada NATO’nun güney sınırını acaba gösterebilirler mi?
***
İşte o münevver-cahil sürüleri, ABD’ye “Münbiç’te ne işin var” diye sormak yerine, Türkiye’nin Afrin harekâtına kaygıyla bakıyorlar.
- Saygıyla değil, kaygıyla.
Yoo, bu kadar cahillik olmaz.
Yüzsüzlük bu.
Avrupa’yı Avrupa yapan en büyük özellik bu: Yüzsüzlük.
***
Öyle bir yüzsüzlük ki, rekor kırdılar. Edirne’de tutuklu 2 Yunan askerinin iadesini isteyen Avrupa devletleri için, artık bu gezegende söylenecek söz kalmamıştır, pes...
Hele mevcudiyeti tükenmiş bir DEAŞ’ı işaret ederek yeldeğirmenlerine hücum çağrısı yapmaları, PYD-PKK’yı bile hayrete düşürüyor.
- Bravo ulan Salih Müslim.
Bravo sana.
Koskoca Avrupayı parmağında oynatıyorsun. Öcalan seni Suriye’ye tayin ederken bir bildiği varmış meğer...
Paylaş