Paylaş
Fena olmaz.
Hiç değilse, 5 yıl seçim lafı etmeyiz.
Herkes işine gücüne bakar.
***
Lakin “yenmiş de yenmiş” tekerlemesinin üstadı Muharrem İnce “5 yıla kalmaz” diyor 2 yıl içinde tekrar bir genel seçim yapılacağından söz ediyor.
Velev ki öyle.
Peki, Devlet Başkanı 3 yıl eksik mi başkanlık yapacak?
1 buçuk yıl zaten taptaze bir alacağı var.
Etti 4 buçuk yıllık bir feragat.
E nerde kaldı 5+5.
Formülü dejenere mi edeceğiz?
O zaman biliniz ki, öbür taraf da 4x5’in çaresini arayacaktır. Öyle ya, “meşruiyet içerisinde çare tükenmez.” 2030’a kadar yolu var.
***
Yenilen pehlivan güreşe doymadığı içindir ki Kırkpınar’ı her yıl düzenliyoruz.
- Buyrun er meydanına.
CHP Kurultayları da bu sebeple sık sık yapılıyor galiba.
Lakin imza toplamak biraz ayıp değil mi?
Cevabı hazırdır:
- Kılıçdaroğlu’nun koltuğa yapışması da ayıp değil mi?
O kadarına karışmam.
***
Esasen... Ayıpları saymaya kalkarsak işin içinden çıkamayız. Muharrem Öğretmenin yaptığı nedir ki: İmza kampanyasını güya o tertiplemiyor? Ortalarda bile gözükmüyor... Ya ne oluyor? “Örgüt, bu işi kendi çözüyor.” Vay be...
Nasıl çözüyor?
Efendim, Atatürk’ün partisine kimin genel başkan olacağına 634 delege karar veriyor.
Yine mi sandık?
Bıktık yahu.
- Sandık her şey değildir. Çoğunluğun tahakkümüne paydos! Yaşasın çoğulculuk... (Nasıl oluyorsa...)
Paylaş