Paylaş
- Kemal Bey mi, Ekrem Bey mi? Birini seç.
Ayıp ayıp.
Bir tür 40 katır mı, 40 satır mı gibi bir soru bu.
***
Kara kara düşünür sonra derim ki:
- Üçüncü biri yok mu?
- Hayır, yok... Bu ikisinden birini seçeceksin.
***
Öyleyse derim ki:
- Sandığa gitmem.
- Olmaz... Tıpış tıpış gideceksin. Birinden birini seçeceksin... Seç bakalım.
***
Çare yok.
Kerhen de olsa benim oyum Kemal Bey’indir...
Aslan parçası.
***
Mutlaka sorarlar yine:
- Neden Kemal Bey?
Gel de anlat.
Bize o kadar çok şey öğretti ki, hangi birini sayayım?
****
Israr ederler.
Say bakalım derler, bari birkaç tanesini say.
Ne yapayım?
Mecburum saymaya.
***
Biir... Her şeyden önce moral adamı o. Hiç yılmıyor... Karşı taraf bunu “yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş...” Ama hiç yıkılmıyor. Pişkin diyemem de bari pişmiş diyeyim... Derisi epey kalın... Böylesini hiç görmedim.
- Tamam, gerisini sayma.
***
Sonra yine sorarlar:
- Peki Ekrem Bey’e neden oy vermiyorsun?
- Tanımıyorum ki...
Güya aynı şehirde yaşıyoruz ama onu İstanbul’da hiç görmedim. Sadece namını duydum.
***
Evet... Ekrem Bey kusura bakmasın. Benim için meçhul biridir. Ben meçhul’ü sevmem. Kemal Bey bari bildiğim biri... Neyi yapar, neyi yapmaz, artık gayet açık ve net.
***
Yani, teldeki usta cambaz dururken, yerdeki çırakla ne işim olabilir?
Kemal Bey telde hayati numaralar yaparken, çırak
“Ben de yaparım” diyerek yerde taklalar atıyor.
Oyum bizatihi cambazın kendisinedir azizim.
Paylaş