Paylaş
Tansiyon hemen düşer.
Temel hak ve özgürlüklerin kazanılması da fevkâlede kolaylaşır.
Ve de çabuklaşır.
***
Bilirim, hemen diyeceklerdir ki:
- Önce operasyonlar dursun.
Gerçi ortada eylemciler yoksa, keyf için kim operasyon yapar?
Ama operasyonlar durdu farzedelim.
Çocukların polisi taşlamaları da duracak mı? Kepenk indirmeler, araba yakmalar, molotof kokteyli atmalar duracak mı?
İyi kötü bir dizi açılım yapıldı. Devlet denen o meçhul kuvvet, hayli taviz verdi. Bir nezaket de öbürleri gösterseler ya... Alternatif Cuma Namazı icat edecekleri yerde, sembolik türbanlı bir bağımsız aday çıkarsalardı ne olurdu?
BDP?bunu yapacağına, meclis kürsüsünde kravatsızlık eylemi yaptı, kural bozulduysa zaten o gün bozuldu.
***
Kürt-Türk meselesi yok. Bu topraklarda yaşayan insanların sadece genetik bir problemi var:
-?İnatçılık.
Aynı okullarda okuduğumuz için, uzlaşma kültüründen hepimiz yoksunuz.
Fetih Günü’nü Saadet Partililer kutluyor diye öbür partiler boykot eder durur. Nevruz,
koca bir coğrafyanın ortak malı olduğu halde, Güneydoğu’nun adeta patentine girer...
Atatürk Samsun’a mı çıktı, yoksa Padişah mı gönderdi diyen Türkler tam 90 yıldır
boş yere tartışır...
27 Mayıs, aradan 51 yıl geçtiği halde taraftar ve karşıtlar arasında hâlâ gündem bulur.?
Normal mi bu?
***
Uzatmayalım.
Heykel yıkmak ne ise, Cami’ye ucube yakıştırması yapmak da o... Danıştayı kurşunlamak ne ise, Bedri Baykam’ı bıçaklamak da o.
Yani işimiz kolay değil.
Bir şehit mezarlığını ziyaret etsinler derken, bilirim ki BDP’lilerden zor bir şey istemekteyim.
Ama bana bu cesareti dünkü 1 Mayıs verdi.
Ne güzeldi... Her fikirden, her partiden, her kulüpten, her renkten insanlar, kolkola girip beraberce kutladı.
Demek ki olabiliyormuş.
Paylaş