Paylaş
Seçim kaybetmekten beter olur... Karizmayı iyice çizdirir...
Elindeki kaleyi de kaptırır.
Çok fena bir şey bu.
Ayrıca... Başkan Erdoğan da üzülür. Çünkü -nedense- istiyor ki, karşısında rakip Kemal Bey olsun.
*
Peki, bu badire nasıl atlatılır?
Çare feragat.
O da ne demek?
Efendim, adayda aranacak kriterleri Kemal Bey tek tek sayarken, maddelerden bir tanesi şuydu:
- Aday, nefsine hakim biri olmalı.
Yani, bir takım fedakarlıklarda bulunabilmeli.
*
Öyleyse bu özelliği, önce
Kemal Bey’de aramak zorundayız.
Acaba diyorum aday adaylığı’ndan feragat eder mi?
Madem bu kadar tartışılan bir isimdir, başka alternatif adaylar için yolu açar mı?
Nefsine hakim olmaktan kasıt, bu değil mi?
*
Öyle yapmayacağı belli ki, ismi geçen güçlü adaylara, mesela, Mansur Bey’e ve Ekrem Bey’e “Oturun oturduğunuz yerde” diye sesleniyor.
Yani, kendisinin koyduğu kritere kendisi uymuyor.
*
Daha adayken böyle yaparsa, Başkan seçildiğinde sıfır özveri göstereceği muhakkaktır.
60 milyon seçmen var.
O, 6 kişinin onayıyla adaylık peşinde.
Ne yapalım?
Demokrat Amca bu.
“O olmazsa olmaz.”
Not:
Alçakça bir cinayete kurban giden Adnan Menderes’i, bugün yıldönümünde saygıyla anıyorum.
Teşvikçi ve tertipçi katillerin, şimdiki siyasi uzantıları, her 17 Eylül’de ne hissederler acaba? Bunu çok merak ediyorum.
Paylaş