Ölçüye dikkat

Her yer dolu.

- Allah ziyade etsin.

Kimse yüksek sesle söylemiyor ama hani para yoktu?

***

Diyeceksiniz ki:

- Canım efendim, kaç kişi bunlar? Bir avuç insan.

Yoo, hayır.

Çeyrek asır önceydi o.

Nüfusumuz 65 milyonken öyleydi.

Bugün 85 milyona geldiğimiz halde, büyük bir çark dönüyor.

Hem de bonkör kalabalıklar.

- Ne paradır bu?

Harca harca bitmiyor.

***

Eleştirdiğimi sanmayın.

Bilakis... Kalabalıkları gördükçü seviniyorum.

Demek ki bu ülkede, iyi para kazanan nesiller yetişiyor.

Eski zenginler evlerine çekildikleri halde, dinamik bir sosyal hayat var.

Allah ziyade etsin.

****

Elbet fakir kesim de var.

Onlar hep var:

- Onlar hâlâ fakir.

Kemal Bey “çöp tenekelerinde yiyecek arayan insanları” yeni fark ediyor ama onlar yüz yıldır var.

Ama onlar var diye para harcayabilen kesim’e hasetle mi bakacaksınız?

Asla.

Bu çelişkiyi hazmetmeye alışmış bir toplumuz biz.

***

Zengin demiyorum dikkat.

Para harcayabilen bir kesimden bahsediyorum. Aslında gerçek zengin onlardır. Çünkü para harcayabiliyorlar. Paraya kıyabiliyorlar.

Yoksa trilyonların olsa ne yazar? Harcayamadıktan sonra sen bir fakirsin azizim.

***

Peki zengin kime denir?

Vallaha bizim köyde borcu olmayan’a zengin denir, vesselam.

Not:

Akbelen eylemleri dünyanın en haklı, en masum eylemi bile olsa, değil mi ki Kemal Bey destekliyor, öyleyse hiçbir yere varamayacağı ve hüsranla biteceği muhakkaktır... Yazık o eylemcilerin emeklerine.