Paylaş
Olsun.
Ne sakıncası var?
Partili Cumhurbaşkanları’na biz alışığızdır zaten.
Sırasıyla gelelim.
***
Atatürk, CHP’liydi.
İsmet Paşa, CHP’liydi.
Celal Bayar, DP’liydi.
Cemal Gürsel, herhalde CHP’liydi.
Cevdet Sunay, Fahri Korutürk ve Kenan Evren, disiplinli bir Atatürk çizgisinden geldikleri için mutlaka CHP yanlısıydı.
Turgut Özal, ANAP’lıydı.
Demirel, DYP’liydi.
Ahmet Necdet Sezer, kalıbımı basarım ki koyu CHP’liydi.
Şimdiki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de AK Partili’dir.
***
İstedikleri kadar tarafsız kalmaya gayret etsinler, partili yanları ağır basar.
Normaldir.
Partiyle olan organik bağları kopsa da, duyguları devam eder, siyasi görüşleri paralellik arzeder. Arasıra ters düşseler bile, özde mutabıktırlar.
Türkiye buna alışmıştır.
***
Üstü kapalı taraf olacağına, alenen partili olsun daha iyi.
.....
Başkanlık veya yarı Başkanlık’a geçiş, zor gözüküyor.
Onun yerine herhalde
Partili Cumhurbaşkanı modeli’ne geçeceğiz.
Geçelim.
90 yıldır neydik zaten?
Not:
Öyle bir kitap ki, içinden 3 ayrı Mehmet Ali Birand çıkmış.
İşte bu olmadı.
Biz 1 tanesini taşıyamazken 3 tane Birand demek,
onu 3 misli daha kıskanmak demek. Çatlarız yahu.
Paylaş