Paylaş
Koyu milliyetçiler için “Türklüğe hakaret”in önünü kesiyor. Alâ... Ama öbürleri için ne ifade ettiği meçhul. Çünkü millete ve devlete yıllarca hakaret edenlere koro halinde katılanlar, şimdi birdenbire 301’ci kesildiler.
***
Hatırlar mısınız?
Bunların ağababaları “Üniversiteler milliyetçi genç yetiştirir” cümlesini oradan kaldırıp atmak uğruna mahkemeye bile gitmişlerdi.
Ne vardı bu cümlede?
Milliyetçilik kötü bir şey miydi? Suç muydu, kabahat mıydı, ayıp mıydı?
Şimdiki uzantıları zaten milliyetçi kelimesini hâlâ sevmedikleri için, kendilerine ulusalcı adını taktılar.
301’e de sahip çıkıyorlar. “Bu maddeyle oynamayın” diyorlar.
Eleştiriyor değilim.
Bil’akis, hoşuma gidiyor.
Çünkü aşama var.
***
Bir ırk’a, bir millet’e, bir devlet’e, cumhuriyet’e hakaret, aslında kanun maddesiyle falan önlenmez.
Esasen, vatanını, milletini, ordusunu, polisini, memurunu, öğretmenini seven insanlar için, kanun falan gerekmez. Onlar zaten Türkiye Aşığı’dırlar...
Ne kendileri hakaret ederler, ne de ettirirler.
Bu bakımdan 301 üzerindeki tartışmaları anlayamıyorum.
***
Madde aynen kalsaydı, eh, iyiydi.
Kimseye zararı yoktu.
Ama değişince, sanki dünyanın sonu mu gelecek?
Yâni, 301 değişti diye yarın sabah yataktan her kalkan, ilk iş olarak devlete ve millete sövmeye mi başlayacak?
Eğer öyleyse, zaten çekiver kuyruğunu.
Türklüğün onurunu korumak, eğer ancak kanun maddesiyle mümkün ise, ben bunu zûl addederim.
Melih Caculi
İstanbul Beyefendisi’nden öte tam bir aristokrattı.
Kimbilir kaç nesil onu örnek aldı ama senyörlüğüne kimse erişemedi.
İyi bir Galatasaraylı, çağdaş bir sosyal insan ve müşfik bir ağabey kaybettik.
Başımız sağolsun.
Eşi Seçil Heper’e
Allah sabır versin.
Paylaş