Paylaş
Bir de hiçbir şeye inanmayanlar var.
Başka?
Daha da kötüsü: Sadece hoşlandığı laflara inananlar var, hoşlanmadığı laflara asla inanmayanlar var.
Bu sebeple de her zaman bir deli çıkıyor, kuyuya bir taş atıyor. Akıllılar da taşı çıkarmaya çalışıyor.
Yani bir deli, hepimizi parmağında oynatıyor.
***
Duydunuz mu?
Korona Türkiye’de yüzlerce can almış ama gizliyorlarmış.
- Cenaze nasıl gizlenir?
Suriye haberlerinde de aynı fısıltı gazetesi, aynı yayını yapmıyor muydu:
Çok sayıda şehit vermişiz ama gizliyorlarmış.
- Şehit nasıl gizlenir?
Bunların anası, babası, akrabası, arkadaşı ya da hiç komşusu falan yok muymuş?
***
Bu haberden zevk alan ruh hastaları var. Gıdaları yalan’ı yaymak.
Her birini tekzip için, devlet, çırpınır durur. Dikkat ve enerjisinin bir bölümünü oraya harcar. Her tekzipte de neyi tekzip ettiği anlaşılsın diye, yalanı - önce - tekrarlamak zorunda kalır. Duymayanlar varsa, onlar da duyar.
Böylece maksat hasıl olur.
Ama ellerine ne geçer, belli değil.
****
Siz istediğiniz kadar şeffaf davranın.
Saat başı rapor verseniz nafiledir. Adam kör ve sağır... İnanmamak üzerine şartlanmış. İçindeki temenniyi dışa vuruyor.
Buna çare var mı?
Yok.
Taa 50’lerden beri, 70 yıldır bu böyle devam ediyor. Irsi olsa gerek... Siyasette, ticarette, sosyal hayatta, her yerde, her zaman bir deli veya bir çok deli, mutlaka kuyuya birer taş atıyor.
Bırakalım bâri her taş kalsın orada.
Çıkarmaya çalışmak, akıllı insanların işi değildir.
Paylaş