Paylaş
Çadır kentleri görsen de diyeceksin ki bir tane bile kurulu çadır görmedim.
Binlerce asker görsen de diyeceksin ki tek asker bile görmedim.
Yüzbinlerce insana her gün yemek verdiğini bilsen de o yemekten sen de her gün yesen de diyeceksin ki Kızılay’ı hiç görmedim, nerede bunlar?
........
Böyle demezsen...
Hakkım helal olmaz sana.
***
Şöyle bir notum da var:
Deprem günü, yani 6 Şubat’ta, Erdoğan değil de kerameti kendinden menkul ve gelmekte olan bir zat, Cumhurbaşkanı olsaydı tek bina bile yıkılmaz, tek kişinin bile burnu kanamazdı, değil mi?
Lakin körolası deprem, seçimi beklemedi.
Buyurun bakalım şimdi...
Karavicdan’a en kötü haberi ben vereyim:
Binlerce konutun temeli dün atılmış ve düğmeye basılmıştır. Ama sen yine görmemiş ol.
Yoksa üzülürsün.
***
Bu arada YÖK Başkanı’na sert bir ikaz geldi:
- Üniversiteleri aç.
Bak, açmazsan, kibarlığı bırakıp, başka türlü konuşacaklar.
Yine açmazsan hocam, kapına dayanacaklar.
Yine açmazsan eh, sen de biliyorsun ki tekdir ile uslanmayanın hakkı nedir?
Aman hocam.
Kılıçdaroğlu bu.
Hiç şakası yok.
****
Gelelim seçim meselesine...
Adıyaman, Diyarbakır, Adana, Malatya, Elazığ, Hatay, Kilis, Gaziantep, Osmaniye.
Son seçim olan 2018’de oylar, bu illerde nasıl dağılmıştı? Şimdi nasıl dağılacak? Hesap kitap...
Anladınız herhalde.
Hayatta kalanların değil de ölenlerin ve göçenlerin oylarına güvenerek seçime gidiyorlar.
Bu da bir ilk.
Ve amma da tuhaf.
Sandığın içindeki oylardan ziyade dışındakiler seçimi etkileyecek.
Daha neler göreceğiz.
Paylaş