Kimse yutmuyor

Paris olmasa, bir başka yer...?Ama mutlaka bir eylem...

İster Kürtlerden gelsin, ister Türklerden...?Derin kuvvetler mutlaka bir halt edecekti.

Yâni durum, 20 yıl evvelki gibi değil, 10 yıl evvelki gibi de değil.

-?Kimse yutmuyor.

Ve artık kimse geri dönmek istemiyor.

Barış, ortak bir hedef olmuştur.

***

Bu saatten sonra zaten hangi eylem bizi tereddüte düşürebilir?

40 bin can gitmiş.

Binlerce insan yaralı, sakat, binlerce insan gözyaşına boğulmuş.

Allahaşkına, bundan kötüsü ne olabilir? Olsa da kimi korkutabilir?

-?Dibe vurmuşuz.

Bunun daha da dibi yok ki.

İşte bu yüzden, provokasyonlar bize vız gelir artık?

***

Dış gösterilerde intikam pankartları gördük.

Laf işte.

Kimden intikam alacaksın. Türklerden mi, Kürtlerden mi, yoksa Fransızlardan mı, o da belli değil.

Burada, bu noktada, siyasetçiler gölge etmesin, başka ihsan istemez...?Bu bir.

İkincisi... Bilenler konuşsun. Bilmeyenler her gece ahkâm kesmesin...?Gerçi açık oturumlar bile kimseyi artık sinirlendirmiyor. Niye? E çünkü siz istediğiniz kadar konuşun -Güneydoğu Halkı dahil-?tabanda müthiş bir mutabakat belirdi.

***

Karanlık kafalara ve kara vicdanlılara tavsiyem.

Bu iş nasıl olsa tatlıya bağlanacak.

Boşuna çomak sokup durmayın. İşi geciktirmekten başka hiçbir başarı sağlayamazsınız.

Haa... Geciktirseniz de zaten ne kadar geciktirebilirsiniz? 5 yıl mı, 10 yıl mı??Hayır... 1 yıl içinde çok büyük mesafe alınacak. Hele ilk 6 ay, dönülmez akşamın ufkuna varılacak.