‘Kadınsız’

Nasıl rejim ama?Resepsiyonlara endeksli.

Haberin Devamı

Eşli mi, eşsiz mi? Selam verdi mi, vermedi mi? Önce mi oturdu, sonra mı oturdu? Hitap ederken meşhur m harfini kullandı mı, kullanmadı mı?

Hele bir de gazetecilerle yüzgöz olmak var ki, her sorulana espriyle cevap vermek zorundasınız.

İçim şişti vallahi.

İyi ki İstanbul’da yaşıyoruz.

Burada Muammer Güler’den yüksek bürokrat yok.

- Sayın Valim, size Vali diyebilir miyim?

*

Şimdi seyreyleyin Ankara’daki komediyi.

Elbet Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bir resepsiyon verecek.

Bu hafta olmasa, gelecek hafta, o da olmasa gelecek ay mutlaka verecek. Hele Cumhuriyet Bayramı’nda garanti bir resepsiyon var.

Nasıl olacak bu iş?

Herkesi eşli çağırsa, Çankaya’ya türbanlılar dolacak. Sayın Gül nazik insandır, böyle misilleme yapmaz.

Haberin Devamı

Demek ki, büyük ihtimalle, herkesi eşsiz çağıracak. Yâni bin tane, iki bin tane bekâr erkek.

Ne bu?

Resepsiyon.

*

Görüyor musunuz, geldiğimiz noktayı?

2007 Türkiye’sinde...

Cumhuriyet’in 84’üncü yılında...

Örtülü veya örtüsüz...

Kadın, külliyen ortadan kalkmıştır.

Kadın, arkaya atılmıştır.

Kadın, bundan böyle yok farzedilecektir.

Yahu, biz şurada 5-6 kişi erkek erkeğe yemeğe çıksak, o bile iyi bir görüntü değil. Kadınsız olur mu hiç?

Yüzlerce erkeğin ne işi var resepsiyonda? Gidin bari piknik yapın. Top da oynarsınız.

*

Sayın Gül’ün çaresi yok.

Eşli de çağırsa problem, eşsiz de çağırsa problem.

Eşli çağırsa, bir kısım kadınlara ayıp olacak. Eşsiz çağırsa bütün kadınlara ayıp olacak.

Halbuki hiçbir kadına ayıp etmemek lâzım.

Bu işin tek çaresi var:

Resepsiyonları kökten kaldırmak.

Diyeceksiniz ki, “Maarif Nâzırı’na benziyorsun, şu okullar olmasa...”

Haklısınız ama Türk Kadını’na veda etmektense resepsiyonlara veda edelim diyorum. Bâri erkeklik bizde kalsın. Hem de rejim kurtulsun.

Aman Allahım.

Konuştuğumuz şeylere bakın.

Yazarın Tüm Yazıları