Paylaş
Tıpkı onun gibi...
İslam Zirvesi’nde de misafirlere çağrıda bulunuldu:
- Bağış yapacak olan ülkeler parmak kaldırsın ve rakam söylesin.
Baktık, salonda çıt yok. Kimse parmak kaldırmıyor.
Hani derler ya, ne Arap’ın yüzü, ne Şam’ın şekeri... Aynen öyle. Bunların cebinde akrep vardır.
Derken... Suudi Arabistan Maliye Bakanı, sessizliği bozdu ve söz aldı: “Bunun, ikili görüşmelerde konuşulması ve rakamın gizli kalması daha yakışık alır” anlamında bir öneri getirdi. Diğerleri de ona aynen katıldı.
Vallahi ter içinde kalmışım.
Hemen başka kanala geçtim.
***
Zirvede İslam adına güzel şeyler de oldu.
Ama benim aklımda kalan en güzel laf... Hem de Suudi Arabistan ve İran liderlerinin gözünün içene baka baka:
- Ne Sünni’yim ne de Şii... Benim dinim İslam’dır.
***
Yüz altmış milyon dolar açık var. Zirvede anlaşıldı ki, birçok ülke, aidatını yatırmamış...
Bizim sosyal kulüplerde bile, aidatını yatırmayanlara tolerans tanınmaz.
Hele spor kulüplerinde, kongre üyeliklerinin düştüğü bile olmuştur.
Bunlar ne biçim petrol zengini?
Evet - Hayır
Anayasa’ya aykırı olduğunu bile bile bir kanun teklifine “evet” denir mi?
Anayasa’yı çiğnemek, suç değil mi?
Hem de taammüden...
Göstere göstere...
Peşinen ilan ederek...
Haa, anladım. Bu arkadaş, “hayır” oyu verdim diyecek.
Aksini ispat mümkün mü?
Bayılırım böyle kahramanlara.
Kırık karne
Hem AB raporu, hem ABD raporu.
- İkisi de Türkiye aleyhine.
Fakat...
Türkiye aleyhtarı olan Türkler’in sevinci, o raporlardan daha vahim.
Paylaş