İnce hesaplar!..

Hiç.

Bunun için, ben hep ayrıntılara bakarım. Hiç değilse daha kalıcı, daha çarpıcı... Ne güzel de soruyordu gazeteci, Cumhurbaşkanına:

- Paketi onaylayacak mısınız?

Sanki arkadaşıyla konuşuyor.

Ve zannediyor ki cevap alacak.

- Onaylayacak mısınız?

***

Referandum süreci ne zaman başlayacak? Çankaya’nın onayından sonra mı?

Durun bir dakika.

Değişiklik Paketi’nin süreci bitti mi ki? Bence hayır.

Çünkü bu bir bütündür. Referandum sonuçları alınana kadar süreç devam eder. Yâni, maç yarıda kesilip, federasyona şikayete gidilmez.

Önce sonuç tescil edilecek.

İtiraz, ondan sonra.

***

Burada en zor durumda olan, tabii ki Anayasa Mahkemesi Üyeleridir... Kendi kurumlarıyla ilgili yeni bir yapılanma hakkında karar verecekler. Büyük bir hukuk terbiyesi bu.

Müthiş bir ruh sağlığı gerektiriyor. Esasen o tip insanlar oraya atanmıştır.

Demek istiyorum ki, orası kimsenin arka bahçesi değil.

Bundan sonra da olmayacak.

***

Gelelim Referandum tarihine.

Yüksek Seçim Kurulu ya derse ki:

- 60 güne sığdıramam.

Eh, siz de dersiniz ki:

- Kaç aydır aklın neredeydi? Referandum diye davul çalıyoruz.

Tabii, iş onunla da bitmiyor. Seçmen kütükleriyle boğuşacağız yine. Havlu atanlar sandığa gitmeyecek. Bizim laik sosyete zaten tatildedir, aydın sosyete tembeldir, genç sosyete zaten bu işlerden uzaktır. Katılım az olacak...

Peki, kime yarayacak bu?

Unutmayın.

Gelenekçi partilerin seçmeni, disiplinli oluyor. Hesabınızı ona göre yapın. Muhalefetin yerinde olsam, Referandumu asla güven oylaması’na dönüştürmem.