Hicâb da neymiş

Vah...
Bunu söyleyebilmek için birkaç üniversite bitirmeye hiç gerek yoktu. Cahil kalmak, sadece eğitimle mi mümkün?
Takılın peşime.
“Dün akşam, bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un...”
Heyhat. Dediler ki “içki yasak”
*
Fakat nasıl olur?
Son 10 yılda yapılan içki ithalatı bir rekordur. Avrupa’daki raflarda kolay bulamayacağınız içki çeşitleri, bizim barlarda ibadullahtır.
Yerli üretim ise, şerbet gibi markalar sunmaktadır. Ama ne yapayım? İçmek yasak.
- Değil be oğlum. Sadece gece 10’dan sonra bakkalda satışı yasak.
- Benim canım gece 10’da istiyor. Hem de bakkalın kapısına çömelip orada içmek istiyor.
- Sokakta olmaz.
- Vay, özgürlüğüme müdahale ha?..
*
Zor ikna edip, yerlerden kaldırdık arkadaşı.
Sahilde tam güzel güzel yürüyorduk, bu defa tutturdu ille de bir rakı sofrası diye.
- Ne yapacaksın ulan rakı sofrasını?
- Siyaset konuşacağım, atıp tutacağım, memleketi kurtaracağım.
- Yapma oğlum, şef hoşlanmıyor.
- Vay, ifade özgürlüğüme müdahale ha?
*
Ben inanmıyordum bu kadarına...
Münevver cahillere inat
“Dün akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un.”
Heyhat, doğruymuş.
İçki vermediler. Yasakmış.
Ne yapayım? Ortaokul çocukları gibi ben de bonzai’ye yöneldim. Nedir derdin diye sorarsanız, memleket meselesi... “Mani oluyor hâlimi takrire hicâbım.”
Yani, ne sen sor, ne ben söyleyeyim.
Efendim, diyecek ki bu hocalar:
İç şimdi iç şarâbını
Ko bir yana hicâbını.
Hayıır. Yasak.