Paylaş
- Bir oğlum dağda, diğer oğlum Şemdinli’de asker... Karşı karşıya gelmelerinden korkuyorum.
***
Acılı anne, Irak’taki kamplara kadar gitmiş... Oğlunu aramaya.
Orada ona demişler ki:
- Kaç çocuğun var?
- Dört.
- Üçü senin, biri bizim.
***
Daha ne olsun?
Annelerin eylemi, bize çok şey söylüyor ama en mühimi:
İnsan olanlar’la insan olmayanlar’ı ayırdetmemizi de sağladılar.
***
Bir “mesafe” lafıdır gidiyor.
- Terörle aranıza mesafe koyun.
Ne mesafesi bu hâlâ?
3 metre mi, 5 metre mi?
Bırakın mesafeyi.
- Aranıza duvar örün, duvar.
Hiç denediniz mi?
Şu kadınlar kadar cesur olun.
***
Eski bir yalanı tekrar pişirip önümüze koyuyorsunuz.
- Bu çocuklar iş ve aş bulamadıkları için dağa çıkmışlar (ya da çıkarılmışlar) öyle mi?
Peki, kimse iş ve aş bulamasın diye bütün yatırımları hâlâ engellemeye çalışanlar kim? Şantiyeleri basan, fabrikaları yakan kim?
Kaldı ki, Türkiye’de milyonlarca işsiz var. Niye onlar dağa çıkmıyor?
***
Bir noktaya daha değineceğim.
Diyarbakır’da 7 şehit verdiğimiz son saldırıyı, ABD ve AB alelacele kınadı.
ABD’ye şaşırmam.
Mürailik’te üstüne yoktur.
Peki AB’ye ne oluyor? Nedir bu nezaket?
Anlıyorsunuz.
“Kapıları açarız” dedik ya.
Tutuştular.
Şeytan azapta gerek.
Paylaş