Paylaş
İçlerinde muhalif olanların önemli bir bölümü, yakın zamana kadar İYİ Parti’ye meyilli idi...
İdi diyorum.
Çünkü şimdi bazıları yavaş yavaş caymış görünüyorlar.
Sebebini sorduğumda -sözleşmiş gibi- söyledikleri şu:
- Meral Hanım’ı severiz ama Kılıçdaroğlu’nun peşine takılmayacaktı.
***
Soruyorum.
- HDP meselesi mi?
- Yoo, hayır... Genel olarak üslubu bize yabancı gelmeye başladı.
- HDP’nin etkisi olabilir mi?
- Yahu bey, biz HDP’yi kabulleneceksek, Kılıçdaroğlu’na soracak değiliz... Kim oluyor o?
...........
Hafifleterek aktarıyorum.
Çok daha sert konuşanlar var.
***
Fakat yine de İYİ Parti ve Akşener hakkında dikkatli ve saygılı bir dil kullanıyorlar... Yani bazılarının tereddüt geçirdikleri de anlaşılıyor.
...........
Ben bir gözlemci olarak, bu tehlikeyi vaktiyle gördüm ve çok yazdım...
Özellikle de cemiyet hayatının seçkin kadınlarında aynı kanaatin yaygınlaştığını seziyorum...
Bunu bilhassa belirtmeliyim.
Ne yapayım? Ben Akşener’in dostuyum... İsten kızsın ister darılsın.
***
İYİ Parti, MHP’nin alternatifi değildir... Uzantısı da değildir...
Hiç benzemiyorlar.
Zaten de benzemesinler... Siyasi yelpazedeki yerleri bambaşkadır. Ama ikisine de demokrasinin ihtiyacı var... Ortak paydaları:
- Türkiye sevdası.
***
İşte... Bu sevdanın Türk Tarihi’ni kirli bulan adamlarla kirletilmesi, beni kahrediyor...
Seçim de neymiş?
Benim derdim sadece bu.
Bugün, yazar falan değilim ben.
Bugün içi yanık bir vatandaş olarak yazdım bu yazıyı.
Yazarken biraz kekelediysem affola.
Paylaş