Paylaş
Soru şu:
-?Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkinliği devam ediyor mu? (Yâni, boşuna görüşmeyelim). Ensarioğlu emin konuşuyor. “Örgüt Öcalan’ın sözünden dışarı çıkmaz” diyor. BDP?Eşbaşkanı Demirtaş ise “Deneyelim görelim” önerisinde bulunuyor.
-?Nasıl deneyeceğiz? Tecrit’e son verip kanalları açacağız, örgüte rahat rahat mesaj yollamasını sağlayacağız... Ve bakacağız:?Sözünü örgüt dinliyor mu, dinlemiyor mu?
***
Buradan anlaşılıyor ki, BDP’liler de Öcalan’ın gücünü test etmek ihtiyacındalar. Onlar bile bilmiyorsa biz nereden bilelim? Bu bakımdan, Demirtaş’ın önerisini yabana atmıyorum. Devlet, kiminle müzakereye oturacağını bilmeli... Oturduğuna değmeli. Neler konuşuyoruz, değil mi? 10 yıl önce “Eşkiya’ya muhatap olmayız” havasındaydık, şimdi ise eşkiya’da yetki belgesi aramaktayız.
***
Beri tarafta ise havanda su dövülüyor. Mecliste bir araştırma komisyonu kurulacakmış. Neyi araştıracakmış bu komisyon?
-?Terörün nedenlerini. Sezgin Tanrıkulu öyle söylüyor... Muhterem kardeşim, terörün nedenlerini 550 kişilik mecliste bilmeyen var mı? Oluk oluk kan akarken işi komisyona havale etmek neyin nesi? Vakit kaybetmeyin. Siz, anayasa çalışmalarına hız verin. Çözümü orada arayın. O arada devlet de müzakere için sahiden ehliyetli bir muhatap arasın... Ve bulsun. Nasıl bulacak? Bence Selahattin Demirtaş’a kulak versin. Ne kaybeder?
Not: Kılıçdaroğlu haklı. Kongrede, yabancı konukların önünde CHP’yi küçük düşürmek yakışık almaz. Ama dünyanın gözünde Türkiye’yi sürekli küçük düşürmek yakışık alır mı?
Paylaş