Paylaş
Katil sürüsü, ortalığa dehşet saçarken, Türk siyaseti, hâlâ bildiğiniz gibi... Hantal mı hantal.
-O dedi, bu dedi.
-Yok, öyle demedi, şöyle dedi.
Katilleri bıraktık, birbirimizin peşine dedektif taktık.
*
Böyle olaylar, bizi tek yürek yapardı. Şimdi ise pâre pâre olmuş bir yüreğimiz var.
Vazgeçtik hükümetten, Koalisyon’dan, şundan bundan... Vazgeçtik.
-Devlet tehlikede.
Hem de sayemizde. Milli Ordu’ya kumpas, Milli Polis’e nifak, yok, Milli Adliye’ye fesat, Milli Meclis’e fitne, Milli Eğitim’e darbe,
yok, Milli Kültür’e tuzak kura kura,
katil sürülerine bu cüreti biz verdik.
*
Dünya’ya Terörist Devlet olarak tanıttığımız devlet bu mu?
Yahu güzelim devlet, sahiden Terörist bir Devlet olsa,
bu katil sürüleri ortalıkta böyle cirit atabilir mi?
Kimin haddine?
*
Şimdi Güçlü Hükümet derdindeyiz.
-Geniş tabanlı.
Öf, ne büyük laf.
Devlet, zafiyete uğradıktan sonra, istersen yüzde 90’lık tabana dayalı bir hükümet kur. Neye yarar?
Haluk Koç, en güzelini dün söyledi:
-Rüzgar eken, fırtına biçer.
Evet, biçer.
Ve biçti zaten.
Ama rüzgarı kim ekti yıllardır?
İşte Güçlü Hükümet, o rüzgar ekenleri teker teker bulup teşhir edebilen hükümettir.
Dilerim öyle olsun.
Paylaş