Bu bir “ilk”

Yıllardır siyaset çarkının içindeyim, böyle gergin bir dönem görmedim.

Böyle bir kamplaşma görmedim.

Haberin Devamı

Böyle bir nefret ve husumet görmedim.?

Böyle tehlikeli bir süreç hiç görmedim.

Diyeceksiniz ki:

- 1980 öncesi nasıldı? Buna benzemiyor muydu?

Hayır, benzemiyordu.?Bundan kötüsünü yaşamadım.

***

Çünkü Türkiye, şimdi bütün hatlarıyla tartışmanın içindedir.

1980 öncesi, sağ-sol çatışması vardı. Çatışmaya katılmak istemeyenler pekalâ kenara çekilebiliyorlardı. Evdeki çocuk belki olayların içindeydi ama anne baba, teyze amca dışındaydı.

Şimdi öyle mi?

Esnaf, şoför, işçi, garson, öğretmen, doktor, mimar, mühendis, genç, ihtiyar kim varsa hepsi birden

daldı cepheye... Sürekli tartışıyorlar, karşılıklı kalp kırıyorlar, selamı sabahı kesiyorlar...

Bu öfke, hiçbir öfkeye benzemiyor.

Dinmiyor.

Giderek yükseliyor.

***

Haberin Devamı

Siyasi tablo aynen böyle durdukça, seçim de fayda etmez.

Hele referandum gibi denemeler, daha da gerilim getirir.?Yani bu problem, çoğunlukla-azınlıkla falan çözülmez.?Çünkü duvarların ve kuralların hepsi yıkılmıştır. Daha açığını söyleyeyim:?Demokrasi dışı sert girişimler bile sükûnet getirmez. Korkarız karşısında direniş bulur.?Çünkü insanların gözü dönmüştür...

***

Peki, ne yapmalı?

Bu tablo bir “ilk” olduğu için, kesin bir reçete öneremiyoruz. Ama aklımıza ilk gelen çare; siyaset üstü bir diyalog gurubu kurulabilir. Türkiye’nin en seçkin, en saygın insanlarından oluşacak ve herkesce benimsenecek bir âkil adamlar heyeti’nden bahsediyoruz. İkbal ve istikbal beklemeyen, sahici bir Toplum Mühendisleri Kurulu için kimseden izin almaya da lüzum yok.

...........

Özetlersek:

Herkes eteğindeki taşı dökmeli, şimdi bir şeyler üretmelidir.?Bu topraklarla ödeşmek, bu güzel memleketle helalleşmek, başka nasıl olur?

 

Yazarın Tüm Yazıları