Bir çağrışım

Ne şanslı bir siyasetçiymiş meğer.

Çoluğu çocuğu yoktu. Gelini, damadı falan yoktu. Kardeşi, bacanağı, yeğeni, akrabası, şusu busu yoktu.

Oh ne rahatmış.

Tek derdi, tek lüksü, sigara ve çaydı. Onu da Rahşan Hanım burnundan getirirdi zaten.

Nur içinde yatsın.

17 Aralık

Sevgili okuyucular.

Hiçbir şey anlayamıyorum. Hiçbir açıklamaya da inanmıyorum. Zaten kimin ne dediği belli değil. Hırsızlık mı var, yolsuzluk mu var, usülsüzlük mü var, bir tezgah, bir tertip mi var, hepsi birden mi var, yoksaa, bunların hepsi var da, ayrıca bir bit yeniği daha mı var?

- Penaltı mı, değil mi?

Hadi bakalım, sabaha kadar tartışın, karar verirseniz

bana da bir haber uçurun.

Kıssadan hisse

Bize bu olay, hiç değilse şunu öğretmiştir.

Sevgili çocuklar.

Babanız Bakan da olsa, Başbakan da olsa, Cumhurbaşkanı da olsa,

dikkatli yaşamaya mecbursunuz.

- Efendim ben masumum.

Olmaz.

Bunun tartışmasına bile sebebiyet vermeyecektiniz.

Zira Türkiye eski Türkiye değil. “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” devri bitmiştir. Yazık olmadı mı şimdi şu 3 bakan’a? Hem de başarılı bakanlardı.

Müdür

İstanbul’un yeni Emniyet Müdürü’ne Allah kolaylık versin... Hem Polis Teşkilatı’na yabancı, hem de İstanbul’a yabancı...

Öyle ki “Aksaray’a bıraksan, Beşiktaş’a gidemez” diyorlar.

Öyleyse bu nedir?

Olsa olsa, bilmediğimiz üstün yetenekleri var. Ve onları bizden gizliyor.

Lütfen gizlemesin.

Eşit mesafe

Sargül’ün “herkese eşit mesafede olacağına” dair verdiği sözü yazmıştım. Adana’dan Aytaç Durak bir mesaj yolladı.?

Ta 1984’te masasının arkasına astığı bir pano... Hâlâ duruyor. Fotoğrafı da o tarihteki Milliyet’te yayınlanmış... Pano’da şunlar yazılı:

“Siyasi ayrıcalığı Belediye’ye sokmayacağım.”

Teşekkürler?Aytaç bey.

Adana’ya selam.