Bayramlık

Ama böyle mutluyuz. 

Siz denizde yüzerken, bu gazete yarın yine çıkacak...  

Siz gece uyurken, bu televizyon yine son dakika haberlerini yayınlamaya devam edecek. 

Durmak yok. 

24 saat böyle. 

Yılda 365 gün ve gece böyle. 

Hem de hiç hata yapmadan. 

* 

Üstelik, hata yapan konuşmacıların günahı da bizlere yüklenir. Önemli bölümü de siyasetçi... 

Derler ki hep: 

- Sözlerimi çarpıtmışlar. 

Yalan... 

Hele şu "Sözlerim yanlış anlaşıldı" cevheri var ya, bizi kahreder... 

Niye yanlış anlaşılsın sözlerin bey?.. Sen Türkçe bilmez misin? 

Efendim maksadını aşan sözler. 

Niye maksadını aşıyorsun bey? Sen aptal mısın? Cahil misin? 

* 

Bir de bazen küserler. 

O gazeteyi ya da o TV kanalını boykot ederler. 

Aman, isabet. 

Bunlara paçayı kaptırdınız mı zaten yandınız. 

Tatmin olmak bilmezler...  

Hep onları övesiniz isterler... Biraz  eleştirdiniz mi sizden kötüsü yoktur. 

* 

Bütün bunlar teferruat... Geçiniz. 

Özetlersek: 

- Biz mutluyuz. 

Mesleğimizin zorluğu kadar, şerefi vardır. Çalıştığımız gazete veya televizyon-radyo, bizim namusumuzdur. 

Siyasi fikirlerimizde ne kadar ayrılık olursa olsun, diğer gruplardaki meslektaşlarımıza da saygılıyızdır. 

...... 

Son söz: Dünyaya bir daha gelecek olsam, yine bu mesleği tercih ederim. 

Hayırlı bayramlar.