Paylaş
Şimdi bırak dedim.
Duymadı bile.
.........
Öbür arkadaş?
Bayram bitsin, perhize başlayacakmış.
Şimdi başla dedim.
Aldırmadı bile.
Bir baklava daha götürdü.
***
Birbirine kavuşanlar...
Ve maalesef kavuşamayanlar...
Bayramın iki keskin tarafı bu... Trafik canavarı dedikleri meçhul bir hayvan ya da hayvanoğlu hayvan tarafından acılara garkolan bunca insan...
Onları düşündüm.
Sonra döndüm, tatilcilere bir daha el salladım.
***
Uzun bir kuyruk.
Yüzbinlerce araba.
İstanbul boşalmıştı.
Suadiye yine âsude, Küçüksu yine mesire’ydi. Anadolu Hisarı’ndan mı, Otağtepe’den mi ne, tertemiz bir Nihavent Faslı yükseliyordu. Nâr-ı aşkın, ahteri düşkün’le sürüp giden bu serinin içinde Bekir Ünlüataer’in sesini hemen teşhis ettim.
Arkadaş, çok keyif almıştı.
Bir sigara daha yaktı. Nasılsa bayramdan sonra bırakacaktı. Yak ulan dedim, beş tane daha yak.
***
Bayrama rağmen siyaset devam ediyor. Seçim Kurulları’ndaki Hâkimlerin konumu tartışılıyor. Hem de sert biçimde... Şimdi ne olacak?
Hani bazen futbolda çok sıkıştığımız zaman “acaba yabancı Hakem mi getirsek” dediğimiz olmuştur ya... Şimdi de Seçim Kurulları’ndaki Hâkimler hırpalandıkça “acaba yabancı Hâkim mi getirsek” dememize ramak kaldı galiba... Aman yarabbi, Bayram günü neler konuşuyoruz.
Kesiyorum.
Bayram notlarına yarın devam.
Paylaş