Paylaş
Sonra yüzde 24.
Daha sonra yüzde 19, yüzde 12.
Ve yüzde 5’le nakavt.
Sonunda zaten sıfır.
* * *
Neden böyle olduğunu tekrar anlatmakta fayda yok.
Oldu işte.
Seyir Defteri budur.
Özallı yıllar, Türkiye’nin yaptığı büyük açılımlara sahne olduysa da -sırf Özal yaptığı için- herkese şirin gelmedi.
Ağzıyla kuş tutsa bile ANAP “demokrasi özürlüydü.” Zira “12 Eylül ürünüydü.”
Defolup gitmeli diyorlardı.
- ANAP’sız Türkiye.
Ve gitti.
Ama 26 yıl sonra.
Her neyse.
Onu yolcu ederken, bir kerecik de hakkını teslim edelim... Ne demişti Erkan Mumcu:
- ANAP’ı çıkarın hayatınızdan... Bakın bakalım geriye ne kalıyor?
Hiç çıkarmadım.
Bunu denemedim bile.
* * *
Şimdi makul solcular, Cindoruk’a sesleniyor:
- Sol’a doğru kırın, biz de gelelim...
Haklılar.
Çünkü DP, merkez sağ’ın partisi... Tam merkezde olsa bile hâlâ sağcı olarak tanınıyor.
İşte orada durun biraz.
Özal’ın karma ettiği eski 4 eğilim’i anladınız mı şimdi??ANAP, tampon bölgeydi... Bünyesinde her türlü siyasi görüşe yer vererek çıktı yola... Cavit
Kavak’tan Halil Şıvgın’a, Mesut Yılmaz’dan Mehmet?Keçeciler’e kadar, geniş bir yelpaze açtı. Yâni o ANAP’a “biraz sol’a kır, biraz sağa kır, az geriye ileriye al” demeye hiç gerek yoktu.
İşte öyle bir ANAP gitti.
Artık yok.
* * *
Tabii, Türk siyaseti de değişti.
Sanırım DP, sırf 46 ruhuna saplanıp kalmayacaktır.
83 ruhuna bile dönmeyecektir.
Ama bence biraz sol’a-sağ’a kırmasına da gerek yok.
Peki, ne yapmalıdır?
Cevap veriyorum:
Eski 4 eğilimden farklı (hatta arınmış) bir 5’inci eğilim lâzım.
Paylaş