ANAP’sız Türkiye

ANAP, kurulur kurulmaz, yüzde 45 oy alarak iktidara geldi. Yüzde 45.

Sonra yüzde 36’ya indi.

Haberin Devamı

Sonra yüzde 24.


Daha sonra yüzde 19, yüzde 12.


Ve yüzde 5’le nakavt.


Sonunda zaten sıfır.


* * *


Neden böyle olduğunu tekrar anlatmakta fayda yok.


Oldu işte.


Seyir Defteri budur.


Özallı yıllar,
Türkiye’nin yaptığı büyük açılımlara sahne olduysa da -sırf Özal yaptığı için- herkese şirin gelmedi.


Ağzıyla kuş tutsa bile ANAP “demokrasi özürlüydü.” Zira “12 Eylül ürünüydü.”


Defolup gitmeli diyorlardı.


-
ANAP’sız Türkiye.


Ve gitti.


Ama 26 yıl sonra.


Her neyse.


Onu yolcu ederken, bir kerecik de hakkını teslim edelim...
Ne demişti Erkan Mumcu:


-
ANAP’ı çıkarın hayatınızdan... Bakın bakalım geriye ne kalıyor?


Hiç çıkarmadım.


Bunu denemedim bile.


* * *


Şimdi makul solcular, Cindoruk’a sesleniyor:

Haberin Devamı


-
Sol’a doğru kırın, biz de gelelim...


Haklılar.


Çünkü DP, merkez sağ’ın partisi... Tam merkezde olsa bile hâlâ sağcı olarak tanınıyor.


İşte orada durun biraz.


Özal’ın karma ettiği eski 4 eğilim’i anladınız mı şimdi?
?ANAP, tampon bölgeydi... Bünyesinde her türlü siyasi görüşe yer vererek çıktı yola... Cavit
Kavak
’tan Halil Şıvgın’a, Mesut Yılmaz’dan Mehmet
?Keçeciler’e kadar, geniş bir yelpaze açtı. Yâni o ANAP’a “biraz sol’a kır, biraz sağa kır, az geriye ileriye al” demeye hiç gerek yoktu.


İşte öyle bir ANAP gitti.


Artık yok.


* * *


Tabii, Türk siyaseti de değişti.


Sanırım DP, sırf 46 ruhuna saplanıp kalmayacaktır.


83 ruhuna bile dönmeyecektir.


Ama bence biraz sol’a-sağ’a kırmasına da gerek yok.


Peki, ne yapmalıdır?


Cevap veriyorum:


Eski 4 eğilimden farklı (hatta arınmış) bir 5’inci eğilim lâzım. 

Yazarın Tüm Yazıları