Aman ormancı

- Yol istemiyoruz, orman istiyoruz.
Başbakan da diyor ki:
- Gidin ormana.
Bunun cevabı bu olmamalıydı.
***
Neye benzedi?
Türbanlı öğrencilere hani Demirel dediydi ya:
-Gidin Arabistan’a.
Tıpkı onun gibi...
Bu da olmadı.
***
Başbakan, öğrencilere yol’un önemini, Ankara trafiğine faydasını ve zaten de karar merciinin öğrenciler değil şehirciler ve uzmanlar olduğunu anlatmalı, sonra da orman da yaparız, siz merak etmeyin demeliydi:
-Gidin Orman’a.
İyi bir cevap değil.
***
İstanbul’da vaktiyle “köprüye hayır” diyenler, niye hayır’ın gerekçesini anlatamadılar. Sadece “mutlu azınlığın köprüsü” demekle yetindiler.
Tutmadı.
Kimse ciddiye almadı.
Bu yüzden de sahici ve makul gerekçeler gözden kaçtı,
mutlu azınlık öne çıktı.
İnandırıcı mıydı?
***
Ankara’da orman mı yok?
Ama öğrenciler bir orman da orada istiyorlar... Hay hay... Melih Gökçek de zaten bu konuda programlanmış bile...
Bu durumda hâlâ “yol istemiyoruz” diye tutturmak elbette ki istemezükçülük’le eşdeğerdir.
Ama cevabı, “gidin ormana” değildir.
***
Derdimizi iyi anlatalım.?Sinirlenmeden tartışalım.
Eğer bunu beceremezsek, binlerce orman yapsan bile gençlerin gözü görmez,
gönlü hoş olmaz ve akılda sadece “gidin ormana” klişesi kalır.
Yazık değil mi?