Demek ki bu gerginliği 500 gün daha yaşayacağız.
Herkes nefesini, enerjisini, sabrını ona göre ayarlasın.
***
Siyasi partiler, Z Kuşağı’nın oyları peşinde.
Oysa siyaset, Z Kuşağı’nın umrunda değil. Çünkü Z Kuşağı, zannedildiği gibi politize değil. Büyük çoğunluğunun siyasi bir saplantısı yok. Angajmanı yok. Esasen merakı yok. Aralarında siyaset konuşmuyorlar bile... Konuşanları da tartışmaya falan girmiyorlar...
Yani sessiz çoğunluk’un yeni jenerasyonu bu.
***
Akşamları bakınız.
Niye gizli diyorum?
Diyorum, çünkü Millet İttifakı’na olan katkısı, gerçek potansiyelinin ancak cüzi bir bölümüdür.
Neden?
Çünkü o ittifakın içinde, SP tabanının hiç hoşlanmadığı ortaklar vardır.
***
Öyle ya...
Vaktiyle 1. ve 2. Milliyetçi Cephe koalisyonlarına katılıp, CHP’ye karşı büyük mücadele vermiş muhafazakar seçmen, bugün CHP’yle aynı ittifakta olmayı içine sindiremiyor. Sandıkta fire veriyor.
Keza... 28 Şubat’ın bir numaralı mağduru, muhafazakar camiadır. Oradan da kalma bir acısı var.
Şunca zamandır heyecanından bir gıdım bile eksilme olmadı... Sadece işine odaklandı ve odaklanıyor... Gaziantep’i yükseltmek dışında bir işle meşgul değil... Kucaklayıcı ve bütünleştirici politikalara ağırlık veriyor... Nefret ettirmeyen ve sevdiren bir dili var.
Yani, aynı bizim İmamoğlu gibi.
Onun da gözü başka bir şey görmüyor... O da sadece işine odaklandı ve odaklanıyor... O da İstanbul’u yükseltmek dışında bir işle meşgul değil... Öyle ki Cumhurbaşkanlığını bile elinin tersiyle itiyor... Ne güzel... İstanbul tam lâyığını bulmuştur.
USTA FOTOĞRAFÇI
Dikkat ettiniz mi?
Atatürk’ün fotoğraflarını çeken zat, ne kadar başarılı... Hem de o dönemde.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bence dünyanın en şık erkeğidir. O şıklığı yansıtan fotoğraf ustası da büyük adam’dır... Ulu Önder’i çekerken heyecandan acaba eli hiç mi titremedi? O da nurlar içinde yatsın.
SALLA GİTSİN
- Dayaksız aşk.
- Küfürsüz maç.
- Silahsız düğün.
- İçkisiz araba...
***
Dahasını saymaya gerek yok.
Mesele şudur:
Avrupalı olmaktan önce,
- 1283 Mustafa Kemal.
Hep bir ağızdan:
- İçimizde.
Yazarken bile tüylerim diken diken oluyor.
****
O yoklamayı bugün Meclis’te yapsak, üniversitede yapsak, sanat dünyasında yapsak, spor camiasında yapsak... Her yerde yapsak.
- Mustafa Kemal.
- Burada.
Aday kim olursa olsun...
İster Kemal Bey, ister Mansur Yavaş, ister İmamoğlu...
Mesela... Muhalif seçmen, Kemal Bey’i beklerken aday diye karşısında İmamoğlu’nu görünce büyük ihtimalle kızacak ve oy vermeyecek... Ya da sandığa gitmeyecek...
Veya... İmamoğlu’nu beklerken, aday diye karşısında Kemal Bey’i görünce yine - büyük ihtimalle -kızacak ve oy vermeyecek... Ya da sandığa gitmeyecek.
***
Fire büyük mü olur, küçük mü olur, bilemem ama adı geçen bu üç aday için birbirlerine rakipmiş gibi bir izlenim doğmuşsa seçmen ne yapsın?
Parti örgütleri bile kontrpiyede kalacaktır.
Elindeki şu kozlara bakın:
. Erdoğan karşıtlığından doğan, nefret cephesi.
. ABD ve AB desteği.
. Acımasız bir müttefik olan koronavirüs ve salgın dönemi.
. Pahalılık yetmezmiş gibi bir de fahiş fiyat furyası.
. Tabii, 20 yılın da yorgunluğu.
......
Kimin aklına gelir?
Gelir, gelir.
...........
Kanal İstanbul yanlıştır-doğrudur, o başka bir konu, ben karışmam, çünkü o konuda bilgi sahibi değilim... Ama yabancılar ne karışır?
Burası müstemleke mi?
...........
Bereket, 10 büyükelçi daha önce yargıya müdahale konusunda ağızlarının payını almışlardı. Herhalde akılları başlarına gelmiştir, zannederiz bir daha işimize karışmazlar.
***