Bunlar elbet mühim şeyler ama yetmez.
İnanç ve vatanseverlik karşısında bunlar aciz bile kalır.
İşte, orantısız güç kullanan Rusya, bir türlü kahraman Ukrayna Duvarı’nı aşamadı, aşamıyor.
Bu bir...
*
İkincisi...
Komedyen’den devlet başkanı olur mu diye Zelenskiy ile önceleri dalga geçtiler ama iyi yetişmiş, liyakat sahibi, vatansever bir sanatçı’nın neler başarabileceğini gördüler.
*
Bir arkadaş, kapıdan girdi bacadan çıktı, döndü dolaştı, allem etti kallem etti, nasıl becerdiyse neticeye ulaştı...
Ve Rusya-Ukrayna savaşının gerçek sorumlusunu buldu:
- Sorumlu, Türkiye imiş meğer.
T.C. Hükümetiymiş.
......
Ne diyeyim?
- İmdaat!..
“Bu arkadaş yarın öbür gün Türkiye’yi yönetmeye talip olanlardan biri” diyeyim de gerisini siz düşünün artık.
Bu patırtı arasında, yarın 28 Şubat Mutabakatı’yla müşerref olacağız.
Günün mana ve önemini Temel Bey’e sorun anlatsın. Çok güzel anlatıyor... Eksik anlatıyor ama olsun, bâri anlatıyor.
***
28 Şubat, sadece Erbakan’ı değil, Tansu Çiller’i de tasfiye etmişti... Bir taşla iki kuş...
Ne büyük bir nefret dalgasıydı o...
Bugün yuvarlak masadaki altı liderden beşi, “camia olarak” bu acıyı iyi bilir. Altıncısı ise hiçbir şey bilmeden ve yaşamadan konuşur durur.
***
Dünya ne kadar “çapsız” devlet adamlarına kaldı, bir kere daha görün işte...
Avrupa ve Amerika, yerlerde sürünüyor.
O zaman da ne oluyor?
Putin, kendini
Dünya Padişahı sanıyor.
Bakar mısınız, Ukrayna Harekatı için ne diyor:
- Kim müdahale ederse onu yakarım, misliyle karşılık veririm.
***
Öyle şartlar ki, Ukrayna’nın kabul etmesi mümkün değil. Yani, kurt karar vermiş, kuzuyu yemeye...
Midesine oturur veya oturmaz, o başka.
Göreceğiz.
***
Hantal Avrupa, durumun vehametini farkedene kadar olanlar oldu.
Amerika zaten saçmalayıp duruyordu.
Peki NATO?
Kime hayrı dokunmuş ki Ukrayna’ya dokunsun?
Kanlı darbeler, işgaller,
doğal afetler, açlık ve sefalet
hiç eksik olmadığı gibi,
bu defa bir de koronavirüs
salgını kırdı geçirdi kâinatı.
O yetmedi, şimdi de
3’üncü Dünya Savaşı korkusu sardı dört bir yanımızı.
***
Mahkeme aylardır uzun uzun neyi inceliyor? Allah aşkına, buna karar vermek çok mu zor?
***
Öte yandan... HDP, savunma için yeni süre almış... Aylardır neyin savunması bu?
Futbol olsa, iki taraf da topları taca ata ata “zamana oynuyor” diyeceğim ama futbol değil ki bu.
***
Hah... Hazır futbol demişken VAR Odası’na da değinmek isterim.
VAR Odası, bu kadar uzun uzun neyi inceliyor?
- Ofsayt mı, değil mi?
Tamam da tarih belli:
2023 Haziranı’nın ikinci pazarı...
Daha neyi bekliyor? Kılıçdaroğlu bence vakit kaybediyor.
***
Gün doğmadan ne adaylar doğar.
Hem de ne rakipler türer.
Hiç belli olmaz.
Gerçi Kılıçdaroğlu, adaylık konusunda ustadır, Genel Başkan olduğu ilk kurultayda verdiği şaşırtmacayla hepimizi şaşırtmıştı. Ama bugün öyle birisi çıkar ki karşısına bu defa kendi şaşırır. Zira boynuz kulağı geçmiştir, haberi olsun.