Rauf Tamer

Putin cin gibi adam...

“Saldırıya karşılık vermemize” okey demiş. 

Lütfetmiş. 

“YPG bize mi saldıracak?” 

Yahu biz, PKK-YPG’yi kovaladığımız için Suriye topraklarındayız. 

1998’de imzaladığımız  Adana Anlaşması hava civa mı? 

Nerede kaldı “teröristi sınır ötesi takip etme hakkımız?” 

* 

Putin, Putinliğini yapıyor. 

"Bay" diye hitap etmek hakaret mi?

Hayır.

"Bayan" diye hitap etmek hakaret mi?

Hayır.

.........

Bizim çocukluk ve hatta delikanlılık dönemimizde, mektup zarflarının üzerine bile öyle yazılırdı:

- Bay Bülent Ecevit.

- Bayan Rahşan Ecevit.

***

Seçimler bazen futboldaki derbi'ye benzer... Kimin kazanacağı belli olmaz... Favorisi de vardır, sürprizi de vardır.

Bu bakımdan...

Erken öten her horoz dikkatli olmalı.

***

1983... Demokrasiye -güya- tekrar geçiş seçimleri.

Üç parti giriyor.

Askerlerin kurduğu ve başında Emekli General

Turgut Sunalp'in bulunduğu Milliyetçi Demokrat Parti...

Turgut Özal'ın ANAP'ı...

Yarın ve öbür gün...

77 yıl olmuş.

Amerika Japonya'ya atom bombası atarak insanlık dışı'na çıkalı tam 77 yıl.

Nagazaki ve Hiroşima.

Yüzbinlerce ölü, bir o kadar yaralı, hasta ve sakat...

Kaybolan nesiller de caba.

***

Fakat o ne?

Amerika ellerini yıkayıp döndü... Hiçbir şey olmamış gibi...

Demokrasi, halk’ın gururunu okşayan yegâne rejimdir. 

- Halk isterse... 

- Halk seçerse... 

- Halk’la beraber... 

- Halk’ın hakkı hukuku. 

Hep halk... 

...... 

Ama sandıktan negatif bir sonuç çıkmışsa: 

- Halk anlamaz.

Hatırlarsanız, Demirel'in 7 yıllık cumhurbaşkanlığı süresi bittiğinde, rahmetli, tekrar cumhurbaşkanı olabilmek için 5+5 diye yeni bir formül önermişti.

"Sıfırdan başlayıp" 2 kere daha Cumhurbaşkanı olacaktı... Dikkat buyurun: Sıfırdan başlayıp dedim. Yani, kitabına uygun.

***

Lakin o günkü Meclis, anayasayı değiştirmek istemedi. Bu öneriyi reddedip 1 kere, 7 yıl cumhurbaşkanlığı kuralına devam etti. Ahmet Necdet Sezer'e yöneldi.

Eğer Meclis kabul etseydi, Demirel 5+5 olarak "sıfırdan başlayıp" iki kere daha aday olabilecekti.

***

Bunu niye yazdığımı anladınız.

Şimdiki cumhurbaşkanı, 2017 Referandumu'ndan sonra "sıfırdan başlayıp" 2 kere daha (bu ikincisi) cumhurbaşkanı adaylığına hak kazanmıştır.

***

Gel bakalım Muharrem... Önce yakandaki parti rozetini bir çıkaralım...

Gerçi rozet çıkınca Muharrem Bey birdenbire tarafsız bir aday'a dönüşmedi ama bereket, kampanya boyunca sahipsiz bırakılarak yine de tarafsız bir görünüme büründü... Hatta kimsesiz.

Vallaha karikatür gibi.

***

Durup dururken...

Niye aklıma geldi bu?

Gelmez olur mu?

Partisiz Cumhurbaşkanı, deyince başka neyi  hatırlayacağız ki?

O cenahta şimdi kim aday olacaksa, herhalde ilk işi "partisini ve partideki görevini" bırakmak olacaktır.

Güneyden hep birlikte bizi sıkıştırıyorlar... 

Ne enteresan komşularımız var. 

Hepsi kiralık katil kullanıyor. 

...... 

Batı sınırımızda Yunanistan, adeta savaşa hazırmış gibi mevzileniyor. 

...... 

Kuzeydeki dostumuzun zaten rengi hiç belli değildir. Maşallahı var. 

...... 

Eh, Avrupa ülkeleri desen, bize karşı