Paylaş
İçeride problem kalmadı.
Kurultay, başarılı bir PİAR’a dönüşünce de, CHP, taze bir heyecanla parlak bir gündem yarattı.
Geriye ne kaldı?
İktidara doğru yürümek.
Çaresi? Seçimi kazanmak.
2015’teki Genel Seçimi.
***
Lakin büyük bir engel var:
-?Yerel Seçim.
Onu aşamazsa, hiçbir yere varamaz, iktidar olmak için en az on yıl daha bekler.
Elindeki kaleler belli.
Başta İzmir olmak üzere, önce o kaleleri koruyacak, üstüne de İstanbul, Ankara dahil, birkaç kale daha ekleyecek. Bunu yapamaz da elemelerde takılırsa, finalde nasıl koşar?
Demek ki: Önce Belediyeler.
O yoksa, öbürü de yok.
***
Bu şans CHP’ye (SHP’ye) 1989’da pekâla geldi.
Belediye Seçimlerinde sildi süpürdü.
Peki, nasıl oldu da kazandığı o bütün kaleleri 1994’te götürdü Refah’a teslim etti? Neden sürdüremedi? Neden?
-?Hizmet yok.
Niye yok?
Yok, çünkü hırsız kovalamaktan iş yapmaya sıra gelmedi. Kaldı ki, hırsızı da engelleyemedi.
1989-1994... 5 yılda eridi gitti.
***
Açık söyleyeyim.
Kendi seçmenleri dahil, halkta artık şöyle bir kanaat var:
-?Belediyeleri CHP?alırsa, yandık yine...
Bu kanaat nasıl silinir bilmiyorum ama Kılıçdaroğlu’nun büyük bir kampanya başlatması gerekiyor. Şimdiden...
Zira, Belediyeleri kaybederse, bu defa herşeyi birden kaybedecek...
Zira Belediyelerin ardından 2 hezimet daha yaşayacak. Yine zira, önümüzdeki 3 sandık’ın akıbetini, birinci sandık belirleyecek. Yerel olanı.
***
Hal böyleyken gazeteciler, Kılıçdaroğlu’na soruyor:
-?İstanbul adayınız kim?
Cevap:
-?Daha erken.
Nesi erken?
Haa, anladım. Şimdiden isim vermiyor ki, aday yıpranmasın diye... Malûm taktik...
Yıpranmaya müsait bir aday sanki şartmış gibi...
Yok mu yahu yıpranmayacak sağlam bir aday?
Paylaş