Paylaş
Biber gazı yoktu. Tazyikli su yoktu. Cop olmadığı gibi taş ve sopa da yoktu. Esasen hiçbir yabancı madde yoktu.?Sadece Atatürk ve Türk?bayrağı vardı.
Taksim Meydanı muhteşemdi.
.........
Dahasını hatırlayın.
Alana giren guruplar çok disiplinliydi. Hiçbir partinin mitinginde görmediğimiz bir düzen hakimdi.
En mühimi de katılımcıların her biri fahri polis gibi dikkatli ve sorumluydu. Dolayısıyla Resmi Polis’e hiç görev düşmedi.
Ne güzel bir gündü.
***
Fakat orada kaldı işte.
1 Mayıs’lar yine güç gösterisine dönüştü. Kiminle kimin yarışı bu? Aynı memleketin emekçisiyle polisi karşı karşıya gelir mi??Bunu gören fırsatçılar zaten boş durur mu?
Bugün yine iğne üstünde İstanbul.
Ne lüzum vardı? Bir taraf inat etse bile mukabil inat devlete yakışır mı?
Kaldı ki, sadece bir bayram değil o.
1 Mayıs, artık demokrasiyi denetleyen, hatta terbiye eden yüksek bir kurum haline gelmiştir.
Emek ve Dayanışma kadar toplumsal bilinci de temsil ediyor... Yani, sadece bir klasik miting hevesi ya da bir hamaset merakı sanmayın onu. Çıkın, yukarılara çıkın.
.........
Bu bakımdan, bugünkü 1 Mayıs’ı, hovardaca harcamış bulunuyoruz.
Telafisi mümkündür inşallah.
Paylaş