Nedir bu hindi merakımız?

Biz Hindiyi bir Bursaspor maçlarında Teksas taraftarları arasında söylediğimiz ‘’Hindi baba hindi hey Allah‘’ nidalarından, bir de İngiltere -Türkiye maçlarında kaybettiğimizde, İngiliz gazetelerinin Türkiye’yi kastederek hindiyi doldurduk, pişirdik diye bizlerle dalga geçmelerinden biliriz.

Haberin Devamı

Ama en çok da koca bir yıl ağzımıza almadığımız hindiyi; yılın en görkemli, en eğlenceli yemeğinin ana kahramanı olmasından biliriz.
Her yılbaşı geldiğinde yıllarca İngilizcedeki ‘Turkey’ kelimesinin karşılığının ‘hindi’ olmasına mı yanarsınız? Yoksa her yılbaşı geldiğinde birkaç ülkede öne çıkan hindinin Türkiye’de anlamsızca öne çıkmasına mı?

Öyle ya, koca bir yılın ardından kendini ödüllendirdiğin yılbaşı sofrasında sultanlara yakışır bir sofra kur kendine …Yeni yıla, yaprak sarma ile gir, kebap ile gir, içli köfte ile gir, çiğ köfte ile gir, lahmacunla gir, hamsi tava ile gir, Edirne ciğeri ile gir, bursa enginarı ile gir, İzmir kokoreci ile gir, kuzu söğüş ile gir, Denizli tavası ile, Urfa tavası ile gir, Antalya’nın tahinli piyazı ile gir, Antep baklavası ile gir, kabak çiçeği dolamsı ile gir, Erzurum çağ döneri ile, kadayıf dolması ile gir, Rize kavurmasıyla gir, Adana kebabıyla, şırdanla, Bursa kebabıyla girmek varken ne diye Türk yemek kültüründe, Anadolu yemek kültüründe on gramlık yeri olmayan hindi ile girelim?

Haberin Devamı

Neden Turkey?

Turkey sözcüğünün tarihçesine bakacak olursak, bir başka kümes hayvanına ve uluslararası ticaret yollarına dayanıyor. Beç tavuğu (Nomida meleagris) Madagaskar’dan Avrupa’ya Osmanlılarla ulaşıyor, o zamanlar Türk olarak adlandırılan yakın doğulu tüccarlar tarafından dağıtılıyordu. İşte bu yüzden İngilizler Beç tavuğuna, Turkey demişler (yıl 1541). Gerçek hindi ise (Meleagris gallopavo) Orta Amerika kökenlidir. İlk kez Meksika bölgesinde Aztekler tarafından evcilleştirilmiş ve işgalci İspanyollar tarafından 1523’te İspanya’ya getirilmiştir. Daha sonra Kuzey Afrika ve ve Türkiye diğer bir ifade ile Osmanlı coğrafyası üzerinden Avrupa’ya yayılmıştır. Bu dönemde Kuzey Afrika’nın Osmanlı egemenliğinde olduğunu unutmayalım. İngilizler bu kuşu Beç tavuğunun bir türü sanmışlar ve ona da aynı adı vererek Turkey demişlerdir (yıl 1555).

Başka bir Etimoliji uzmanı İsmet Zeki Eyüboğlu, hindinin Amerika doğumlu olduğunu, önce Doğu ülkelerine taşındığın, Türkiye ve Osmanlıya Hindistan üzerinden geldiğini ‘Hindi’ diye anıldığını savunmaktadır.
Amerikalılar hindiyi kasım ayının son haftasında ‘Şükran Günü’ adıyla kutladıkları günde geleneksel olarak pişirip yerler. Birkaç ülke daha yılbaşında hindi pişirir. Celal Bayar ve Menderes’in Küçük Amerika politikalarıyla yurda girdiğini tahmin ettiğim, Anadolu ve Türk yemek kültürü ile yakından bir alakası olmayan hindi eti, kolesterol ve yağ bakımından diyet beslenmenin bir yolu olduğunu, sağlıklı bir et olduğunu söyleyebilirim.

Haberin Devamı

Siz yılbaşı akşamında en iyisi canınız ne çekiyorsa, kendinizi ödüllendirmek, ağız tadınızın bir gece de olsa yerine gelmesi için Türk yemek kültürünün birbirinden güzel yemekleriyle, mezeleriyle , kebaplarıyla yeni bir yılı kutlayarak girin. Hatta ağzımızın tadı bir yıl boyunca tatlı olsun diye baklava ile 2021’e merhaba deyin.

Gastronomide sonun başlangıcı

Pandemi sürecinin en çok etkilediği sektör hangisi derseniz, yeme -içme ve eğlence sektörünü de içine alan gastronomi ve turizm sektörü diyebiliriz. Restoranlar, cafeler, kıraathaneler, oteller, catering firmaları, düğün salonları, eğlence merkezleri kapalı ve sadece paket servis yapabiliyorlar. Sadece paket servis yaparak bu kadar büyük bir sektör bu zor günleri aşabilir mi? Mümkün değil.
Milyonlarca kişiye iş ve aş imkanı sağlayan gastronomi sektörünü kendi başına bırakarak, sorunlarının üstesinden gelmesini beklemek büyük yanılgıdır.
Gelin gastronomi sektörünün büyüklüğüne birlikte bakalım. Gastronomi Turizmi Derneği’nin ve TAVAK Araştırmaları verilere göre gastronomi ekonomisinde dönen paranın 22 ile 24 milyar dolar arasında olduğu bilinmektedir. Bu cironun yüzde 67’sini İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi şehirler oluşturmaktadır. Bunların da gastronomi ekonomisinden yüzde 28’lik bir pay almaları halinde kültür ekonomisine dayalı gastronominin takriben 6 milyar dolar olduğunu düşünerek hareket edebiliriz.

Haberin Devamı

 TÜRKİYE’DE EV DIŞI TÜKETİM HARCAMALARI

Tüketicilerin dışarıda yemek yeme alışkanlıklarının giderek artmasıyla, 10 yıl önce 250 bin olan restoran sayısı bugün 900 bini geçmiş bulunmaktadır.
Hazır yemek sektörü; otel, restoran, ayaküstü restoranlar ve tabldot olmak üzere dört ana kısımdan oluşmaktadır. Bu sektörün bir diğer adı da ‘Ev Dışı Yemek Sektörü’dür. 2019 yılı verilerine göre tüm hazır yemek sektörünün büyüklüğü yaklaşık 32 milyar dolardır. Bu tabloda restoranlar yüzde 35, catering yüzde 30, oteller yüzde 20 ve fast-food restoranlar yüzde 15 pazar payı oranına sahiptir. Ekonomik büyüme ve sosyo-kültürel değişimlere paralel olarak fast-food sektörünün pazar payı hızla artmaktadır.

Haberin Devamı

12 KAT BÜYÜME POTANSİYELİ

325 milyon nüfusa sahip ABD’de ev dışı yemek sektörünün 2011’deki büyüklüğü 604 milyar dolardır. ABD ile kıyaslandığında Türkiye’deki hazır yemek sektörünün teorik olarak 12 kat büyüme potansiyeli olduğu söylenebilmektedir.
ABD’de tüketiciler beslenme bütçelerinin yüzde 50’sini ev dışından beslenmeye harcarken, Türk tüketiciler ise beslenme bütçelerinin %13’ünü dışarıda harcamaktadır. Türkiye’de hazır yemek perakendeciliğinden yararlanan (ev dışında yemek yiyen) kişi sayısı yaklaşık 8 milyondur. Türkiye’ye yakın nüfusa sahip AB ülkelerinde (Almanya, Fransa, İngiltere gibi) bu rakam 65-70 milyon civarındadır. Tüm göstergeler Türkiye’deki hazır yemek sektörünün her yıl en az yüzde 20-25 büyüyeceğini göstermektedir.
Tüketim harcamalarının çok büyük bir kısmı gıda tüketimlerine yapılmaktadır. Ev dışı tüketim harcamalarının yüzde 62’sinin gıda sektöründe yapıldığı ve bu gıda sektöründeki harcamaların yüzde 56’sının restoranlar ile fast-food mekanlarında yapıldığı saptanmıştır
Bursa ev dışı tüketim pazarında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’dan sonra yüzde 7’lik pay ile Muğla ile birlikte 4. sıradadır.
Umut ediyoruz ki pandemi sonrası gastronomi sektörü kendi yaralarını saracak ve yoluna devam edecektir.

Yazarın Tüm Yazıları