Paylaş
23 Temmuz 2019 tarihinde bu sayfadan yerel yönetimlere bir çağrı yaptık. Osmanlı İmparatorluğu’nun başlangıcının yaşandığı, imparatorluğa yirmi beş yıl başkentlik yapmış Osmanlı şehri Bursa’da, dönemin padişahlarına ev sahipliği yapmış olan ‘Bey Sarayı’ tarih sayfalarından çıkarılarak tekrar hayat bulması gerektiğini dile getirdik.
Şimdilerde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu çağrımıza kulak verdiğini, billboardlarda yaptığı duyurulardan anlıyoruz. #SözVerdiğimizGibi vurgusuyla Bursalılara ‘Bey Sarayı’ nın müjdesi veriliyor. Anlıyoruz ki, Bey Sarayı’nın tarih sayfalarında kalmasına gönlü razı olmayan yöneticiler, Bursa ve Bursa turizmi için önemli bir simge olacak bu sarayın gün yüzüne çıkartılmasına yönelik çalışmalara başladı.
Bu güzel gelişmenin Bursa’nın tarihi kimliğine, Bursa turizmine katkısının üst seviyede olacağına inanıyorum. Tarihçilerin, üniversitelerin, alanında uzman kişilerin bu süreçte yer alarak gurur duyacağımız bir esere kavuşacağımıza inancım sonsuz.
Bu nedenle ‘Bey Sarayı‘ bundan sonrasında daha çok tartışılacak ve araştırılacak. Bu amaçla geçen sene yazdığım ‘Bey Sarayı’ ile ilgili yazımı, okuyamayanlar için aşağıda tekrar paylaşıyorum:
Bursa Bey Sarayı’nı geri istiyor’
er ortamda dile getiriyoruz; Bursa Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yaptığı, imparatorluğun başlangıcının yaşandığı bir şehirdir.
Az zaman değil, tamı tamına yirmi beş yıl başkentlik yapmış ve ilk başkentimizdir. İstanbul ve Edirne diğer başkent olmuş şehirlerdir. İstanbul’da Topkapı Sarayı, Edirne’de Edirne Sarayı (Savaşlar ve depremlerle tahrip olmuş tekrar aslına uygun olarak yapılmış...) var.
Yerli ve yabancı turist Bursa’ya geldiğinde sarayı soruyor: Hani başkenttiniz? Osmanlı hükümdarları kurucuları nerede yaşadı? Hangi evde kaldı? Hanedan yirmi beş yıl çadırda mı yaşadı? gibi sorular geliyor.
Bursa’da saray mutfağı hep vardı
Bursa’nın kültürel referansları, saray mutfağı, saray kültürü Bursa gastronomisi adına önemlidir. Bursa saray mutfağı ile ilgili Bursa’nın medarı iftiharı sevgili dostum Ömür Akkor’un yazdığı ‘Bursa Mutfağı’ kitabında çok değerli bilgiler var. Kitapta Bursa saray yemeklerine yer verilirken Bursa’nın kasaba ve köylerinden derlenen 140 tarif yer alıyor.
Ömür Akkor bu titiz araştırmasıyla ‘Bursa Saray Mutfağı’nın zengin hamur işlerinden, mevsimlik yetişen sebzelerden, yabani ot ve bitkilerden, çeşitli et türlerinden ve sayısı hayli fazla olan tatlılardan oluştuğunu yöresel tariflerle ortaya koyuyor. Ömür Akkor, Bursa Mutfağı adlı kitabı ile dünyanın en prestijli yemek kitabı yarışması ‘Gourmand Worl Cookbook Avards’ta Yerel Mutfak kategorisinde 2009’un en İyİ kİtabı seçİldİ
Bursa’nın bir gastronomi şehri olduğunu ve saray mutfağının ilk temellerinin atıldığı şehir olduğunu artık biliyoruz. Bu konuda elimizde çok önemli kaynaklar mevcut. Yapılacak şey bunu ortaya çıkararak yerli ve yabancı turistlere sunmak Türk gastronomisine kazandırmak olmalı.
Bey Sarayı var mı?
Tarihçiler, gezginler, tarihi surlar içerisinde birbirinden bağımsız yapılardan oluşan ve içinde kayıklarla gezilen bir havuzunun da olduğu bir Bey Sarayı’ndan söz eder.
Bey Sarayı bir yanıyla devletin işlerinin görüldüğü bir kamu yapısı iken, bir diğer yanıyla da hükümdarların eşleri, şehzadeleri ve sultanlarıyla özel yaşamlarını sürdürdükleri mekandır. Sultanlar bu sarayda doğuyor, büyüyor, burada eğitim görüyor, sünnetlerinde ve evliliklerinde büyük şölenler bu sarayda yapılıyor, hükümdar ailesinden konuklar bu sarayda ağırlanıyordu. Kalıntıları bu günlere ulaşmayan saray, Tophane’de sur içindedir.
Başta 1854’de yaşanan büyük Bursa depreminin hemen ardından 1861 yılında yapılan Suphi Bey haritası olmak üzere bütün eski haritalarda Bey Sarayı’nın varlığı ifade edilmiştir. Ünlü seyyahımız Evliya Çelebi 17 yy. ortalarında geldiği Bursa Kalesi ve Bey Sarayı izlenimlerini şu şekilde paylaşmıştır:
“İç kalesi iki bin hane, kat kat saray-ı alilerdir. Fatih’e gelinceye kadar padişahların sarayı bu saraydır.” 1745 yılında Bursa’ya gelen Richard Pockocke adlı gezgin “Tepenin kuzey zirvesinde birkaç yıl öncesi yanan bir sarayın harabeleri görülüyordu” diyerek o tarihte yaşanan bir yangından ve sarayın durumundan bahseder.
Şimdilerde yeni Şehir Hastanesi’nin yapılması ile birlikte kapanan Bursa Devlet Hastanesi’nin yeri boşalacaktır. Ortaya çıkacak bu alan ile birlikte Ordu Evi’nin olduğu alan birleştirilerek Bey Sarayı bu geniş alanda oluşturulmalıdır. Bursa şehri Osmanlı’nın başkenti olarak tanıtılacaksa tarihe tanıklık eden Bey Sarayı tarihi kimliğiyle, tarihi motifleriyle, zamanın ruhunu, atmosferini taşıyacak şekilde ortaya çıkarılmalıdır. Bey Sarayı aslına uygun bir biçimde yeniden inşa edilerek, motifleriyle, yemek kültürü ve etnografyası ile düzenlenip turizme açılmadan, yabancı bir turisti Bursa’nın Osmanlı başkenti olduğuna inandırmak çok zordur.
‘Çağrı yapıyoruz’
Hürriyet Bursa olarak, Bursa’nın tarihi kimliğine ve kültürüne sahip çıkarak bir çağrıda bulunuyoruz : Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’nın Bey Sarayı’nı hayata geçirelim. Bey Sarayı’nı hayata geçirerek bu şehre, kültürümüze, ecdadımıza vefa borcumuzu ödeyelim, çocuklarımıza muhteşem bir miras bırakalım. Bursa’nın ‘Osmanlı başkenti’ unvanını taçlandıracak, sadece Bursa’nın değil, ülke turizmine de çok önemli katkıları olacak bu çağrıya kulak verelim.
Paylaş