Paylaş
Kelle paçanın bağışıklık sistemimize destek olduğunu bu nedenle bu günlerde daha çok tüketmemiz gerektiğini söyledi. Koronavirüse iyi gelirdi, gelmezdi tartışmalarının odağına oturan kelle paça, bağışıklık sistemimizi koruyan tek gıda değil elbette. Bağışıklık sistemimize iyi gelecek gıdalar nelerdir? Bağışıklık sistemimiz nasıl çalışır bu hafta bunları yazacağım.
Bağışıklık sistemi, organizmayı çoğu hastalığa karşı koruyan tüm biyolojik yapı ve süreç sistemlerinden oluşur. Bağışıklık sistemi organizmanın vücudu için bir savunma sistemi gibidir; birçok farklı ajanın varlığını tespit eder ve bir kalkan gibi hareket eder.
ZAYIF BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Bağışıklık sistemimiz bizim sağlıklı kalmamızı sağlar; bizi korur. Eğer bir insan sık hastalanıyorsa, bu durum onun bağışıklık sisteminin zayıf olduğuna işaret eder; dolayısıyla sistemin güçlendirilmesi gerekir. Çevremizde zayıf bir bağışıklık sistemi nedeniyle mevsim değişimlerinde grip ve soğuk algınlığına yakalanan birçok insan vardır.
Susuz kalmak zayıf bir bağışıklık sisteminin başlıca nedenlerinden biri olabilir. Evet, vücudumuz düzenli aralıklarla toksinleri dışarı atmalıdır ve bunu yapabilmek için sıvıya gereksinim duyar, bunu yapamaması hastalıklara yol açar. Dolayısıyla bağışıklık sistemini güçlendirmek için bol miktarda su içilmelidir. Burada, bazılarımız çay ve kahvenin vücudun su ihtiyacını karşılamak için gerekli olan sıvılardan olmadığını anlamakta zorlanabilir. Aksine araştırmalar kahvenin vücudun susuz kalmasına neden olduğunu ortaya koymuştur. Yani kahve içtiğimiz günlerde daha fazla su içmemiz gerekir. Evet, eğer sadece su içmek istemiyorsanız, her zaman taze meyve sularını tercih edebilir ve suyunuzun içine limon sıkabilirsiniz.
GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Vücudun beyne neye ihtiyacı olduğunu söylediği birkaç belirti olabilir. Örneğin: Eğer bir insan sağlıksız bir yaşam sürüyor; sigara içiyor ve alkol kullanıyorsa (alkol susuz bırakan bir ajandır) aşikar olarak kişinin yapması gereken bu alışkanlıklarını hemen durdurmasıdır. Diğer belirtiler aşırı kilo, kirli su içmek ya da kişisel hijyene önem vermemek, stres vb. olarak sırlanabilir.
Eğer sürekli hasta oluyor ve her zaman burun akıntısı ya da ateşle mücadele ediyorsanız, bağışıklık sisteminize dikkat etmeniz gerekir. Bağışıklığımızı güçlendiren başlıca besinler, keten tohumu, Hindistan cevizi, yaban mersini, yeşil çay, hint fesleğeni, karanfil, zerdeçal, karnabahar, brokoli, greyfurt, kabak çekirdeği, yoğurt, kefir, sirke, turşu ve benzeri gıdalardır.
PROPOLİS MUCİZESİ
Ayrıca uzmanlar virüs kaynaklı enfeksiyonlara karşı en etkili yöntemin yüksek antiviral özelik gösteren besinler olduğunu belirtiyor.
Antiviral özellikteki propolis, zencefil, zerdeçal ve elma sirkesi ile koronavirüse karşı direncinizi arttırabilirsiniz. Zira hastalık döneminde vücut daha fazla toksin ürettiği için bu toksinlerin atılımını sağlamakta da daha fazla antioksidana ihtiyaç oluyor.
Propolis ve arı sütü hem bağışıklığı desteklemek hem de virüslerin vücutta çoğalarak enfeksiyona yol açmasını engellemek adına önemli gıdalardır. Kelime anlamı olarak propolis terimi Yunanca’dan türemiş olup pro “savunma”, polis “şehir” anlamına gelmektedir.
Bu noktada bağışıklık sisteminin önemi burada da devreye giriyor. Çünkü koronavirüs denilen bu hastalığın henüz bilinen bir tedavisi yok. Hem antiviral etkisi güçlü olan hem de bağışıklık sistemini güçlendiren besinlere yer vermemiz çok önemli. Bu besinlerin başında ise propolis, arı sütü, polen gibi arı ürünleri geliyor.
Propolis ve arı sütü yeni ürünler değil. Uzun yıllardır tamamlayıcı tıpta kullanılan ve çeşitli hastalıklarda destekleyici olarak kullanıldığında etkisi ispatlanmış ürünlerdir.
Propolis doğa da bilinen en güçlü antioksidanlardan biri ve düzenli tüketildiğinde vücuda detoks etkisi yaratmaktadır. Propolis doğada bitkiler üzeindeki meyve, yaprak ve çiçeklerini çürümeye karşı reçinemsi bir madde ile korurlar. Bu maddeyi bal arıları; ağaç gövdelerinin çatlaklarından, tomurcuklarından ve yapraklarından toplarlar.
Propolis güçlü antioksidan ve antiviral etkilere sahiptir. Virüs kaynaklı enfeksiyonların sıklıkla görüldüğü bu günlerde yüksek antiviral özellikteki besinleri her gün düzenli tüketmeli ve böylece bağışıklık sistemimizi güçlü tutmalıyız. Virüs kaynaklı enfeksiyonlardan korunmak için mutlaka Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı virüslere karşı alınabilecek önlemleri günlük hayatın içerisine entegre etmeliyiz. Bunlardan en önemlileri ise; ellerin sık sık yıkanması, öksürürken ve hapşırırken ağız ve burnun mendil veya bükülmüş dirsek ile kapatılmasıdır. Böylece enfeksiyonun yayılması engellenebilir.
Bize bu değerli bilgileri veren arıya ve arıcılığa kendisini adamış, babadan miras aldığı bilgi ve deneyimi toplumla paylaşan Apiray’dan Hande Civan Hanımefendi’ye teşekkür etmek istiyorum.
Paylaş