Belediyeler, çeşitli işler için yollarda çukurlar açarlar ancak vatandaşların zarar görmemesi için bu çukurların önüne ve arkasına hiçbir uyarı levhası koymazlar! İnsanlar zaman zaman belediyelerin bu tuzaklarına düşer, kafalar-gözler yarılır, kollar-bacaklar kırılır! Avrupa ülkelerinde bu tür olaylarda mahkemeler belediyelere büyük tazminat cezaları ödetirler! Ya Türkiye’de? Vatandaşın hayatı Allah’a emanettir! Saldım çayıra, Mevlam kayıra! Son üzücü olay, turizmimizin gözde beldesi Bodrum’da meydana geldi. Londra’da yaşayan ve tatil için ailesiyle Bodrum’a gelen meslektaşımız Bora Paran, belediyenin açtığı çukurlardan birine düştü, kafası zedelendi, yüzü-gözü kan içinde kaldı. Allah’tan, beyin kanaması tehlikesini atlattı. * * * Devlet hastanesinden rapor alan Bora Paran, şikâyet için gittiği belediyede ilgili kişinin ilgisiz tutumuyla karşılaşınca daha da üzüldü. Kazılardan sorumlu müdür umursamaz bir şekilde “Ne yapalım efendim, işçiler öğle yemeğine gitmişler” demez mi? Adam belediyede görev yapıyor ama medeniyet nedir bilmiyor demek ki? İşçiler yemek tatiline giderken, açtıkları çukura bir “uyarı levhası” koymazlar mı? Bora Paran, bu ilgisizlik karşısında “Yargı önünde hesaplaşalım” diyerek raporuyla birlikte mahkemeye başvurdu. Belediyenin tuzağına bağımsız yargı karar verecek! Çok sayıda olduğu belirtilen ve uyarı levhası konulmayan çukurlar hakkında bilgi almak için Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u telefonla aradım; “O şimdi toplantıda” dediler. Anlaşıldı! Demek ki, çook çalışıyor! Ona bol bol hayırlı toplantılar! * * * Bodrum, Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden biri, belki de birincisi... Ülkeye döviz kazandıran bu bölgeye devletin “gözünün içi” gibi bakması gerekir, değil mi? Mantık bunu gerektiriyor ama uygulama tam tersine! Devlet, Bodrum’a üvey evlat muamelesi yapıyor. Sebep siyasi olmalı... Bodrum’un hayat anlayışı, yaşam tarzı, içki ve müzik, iktidar koltuğundakilerin hoşuna gitmiyor sanırım. Bodrum Yarımadası’nda bir yol var. Çok canlı, çok işlek bir turizm yolu... Merkez belediyeye bağlı Torba semtini Göltürkbükü, Gündoğan ve Yalıkavak’a bağlayan uzunca bir yol bu... Perişan haldeki yolun kimin sorumluluğunda olduğu bilinmiyor. Önceki yıl yol boydan boya kazılmış ve su boruları döşenmiş... Köylere su getirmek önemli ama kazılan asfalt daha sonra neden onarılmamış? Tahrip edilen yerlerin üzeri toprak ve mıcırla üstünkörü örtülerek öylece bırakılmış. * * * Kaderine terk edilmiş bir yol bu... Hemen her tarafı bozuk. Bazı yerleri çok dar, tehlikeli... Çeşitli kazılar nedeniyle asfaltın bir yanı tamamen yok olarak tehlikeli bir yol haline gelmiş... Ani fren yapmak zorunda kalan bir otomobil hapı yutar... Toprak ve mıcırda kızak gibi kayacak oto, şansı varsa denize değil, şarampole uçar! Bu yola hiçbir belediye sahip çıkmıyor “Bizim görev alanımıza girmiyor. Bize ait olmayan bu yolu tamir edemeyiz” diyorlar. Karayolları da aynı şeyi söylüyor. Peki, bu ilçenin kaymakamı ve bağlı olduğu Muğla ilinin valisi yok mu? Herkes neden topu birbirine atıyor? Kamu yöneticileri bir çözüm bulamıyorlar mı? Yoksa, Bodrum CHP’ye boy verdi diye mi ilgilenmiyorlar? O yoldan AKP’ye oy verenler de geçmiyor mu? İktidarın yapmakla övündüğü duble yollar Bodrum’a uğramayacak mı?