ÇANAKKALE Zaferi’nde Mustafa Kemal’i yok sayarak ya da rütbesinin önemsiz olduğunu söyleyip küçümseyerek zehirlerini akıtanlar, Anzaklara bakıp utansınlar!
Zaferi, yeşil sarıklı evliyalara, ermişlere, velilere bağlayanların yolu keşke bir gün Yeni Zelanda’ya düşse de, orada Gelibolu’ya benzer bir yarımadanın tepesinde Pasifik Okyanusu’na karşı dikilen muhteşem Atatürk Anıtı’nı görseler...
Her şeye din gözüyle bakan, akıldan, bilimden ve gerçekten yoksun, yeteneksiz ve basiretsiz kafalar, varsınlar Çanakkale Zaferi’ni havadan uçarak akın akın gelen ermişlerin mucizelerine dayandırsınlar.
Ben, yıllar önce Yeni Zelanda’ya gittim, gördüm.
Çanakkale’de Mehmetçik’in süngüsüyle perişan olan Anzaklar (Avustralya ve Yeni Zelandalılar) yenildikleri komutan Mustafa Kemal’in askeri ve siyasi dehasına hayranlar. "Çanakkale’de Mustafa Kemal gibi dahi bir komutana yenildiğimiz için gurur duyuyoruz" diyorlar.
* * *
Yeni Zelanda dünyanın ucunda bir ülke, Türkiye’ye uzaklığı 20 bin kilometre.
Yaklaşık dört milyon nüfuslu bu zengin tarım ülkesi, Türkleri çok iyi tanıyor.
O kadar iyi tanıyorlar ki, bugün başkent Wellington’da Atatürk’ün görkemli bir büstü, yakınlardaki bir yarımadada da muhteşem bir Atatürk Anıtı var. Bu anıtın açılışında, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal da hazır bulunmuştu.
Türkiye’de, bazı gerici çevrelerde Atatürk tartışılırken, dünyanın öbür yarı küresindeki bir ülkede muhteşem bir Atatürk Anıtı’nın yapılması anlamlıdır.
93 yıl önce Çanakkale’de Yeni Zelanda askerleri de İngilizlerle birlikte bize karşı savaşmışlardı. Yeni Zelanda nere, Türkiye nere? Niye gelip bizimle vuruştular? Dünya hali işteÖ Fakat o kadar düzgün insanlar ki, "Çanakkale’de Türkler bize büyük bir ders verdi. Bizi yenen komutan Mustafa Kemal’i kendi komutanımız kadar sevdik!" diyebiliyorlar.
Önce başkent Wellington’da Atatürk büstünü açmalarının, sonra Pasifik Okyanusu kıyısındaki bir tepede görkemli Atatürk Anıtı’nı inşa etmelerinin sebebi bu.
* * *
Çanakkale Savaşları konusunda Yeni Zelandalı diplomat Peter R. D. Withers diyor ki:
"Önce şunu söyleyeyim: Biz Çanakkale’ye gelirken avlanmaya geldik sanıyorduk. Bir macera, bir safari gibi." O zamanki kuşak öyle görüyordu olayı. Hiçbir zaman savaşa gittiklerini düşünmüyorlardı. Bir av partisi gibi görüyorlardı.
Sonuçta müthiş bir savaşla karşılaşacaklarını bilmiyorlardı. Çarpıştık, çok kayıp verdik, yenildik. Bizi yenen Atatürk, Türkiye’nin modern bir ülke olması için çok şey yaptı.
Yeni Zelanda’da Çanakkale’ye gitmek için toplanan insanların amaçları savaşa gitmek değildi. Kafalarda başka şeyler vardı. Sonuçta dayağı yedik ama Çanakkale bize çok şey kazandırdı. Bu savaştan sonra olgunlaştık, bilinçlendik ve millet olduğumuzun farkına vardık.
Türklerle savaşmak bize kimliğimizi kazandırdı. Mustafa Kemal, size olduğu kadar bize de önderlik etti bu konuda. İşte bu nedenle biz kendimizi Türklere ve Türklerin önderi Mustafa Kemal’e çok yakın hissediyoruz. Dünyanın neresinde, yenildikleri için anıt açarlar?
Biz Çanakkale’de yenildik ama hiçbir Yeni Zelandalı çocuk bundan utanç duyarak büyümedi. Çanakkale’de birçok Alman ve Osmanlı paşası vardı. Fakat biz onlara değil, 100 yılda bir yetişen büyük asker Mustafa Kemal’e yenildiğimiz için gurur duyuyoruz."
* * *
Sevgili okurlar...
Yeni Zelandalılar, Mustafa Kemal’i yüceltip, onunla çarpıştıkları için gurur duyarken, bizdeki bazı ilkel ve cahil insanların, yobaz takımının kendi tarihlerini çarpıtması, Mustafa Kemal’i yalanlarıyla küçültmeye kalkması, ne hazindir, ne utanç verici durumdur!