ZOR bir yaz yaşayacağız.Belki güneşten de sıcak bir yaz...
Seçim ortamına çok hızlı girdik. Fırtına gibi... Yelkenler doldu, artık kimse frenleyemez bu süreci... 22 Temmuz’da, belki de 40 derece sıcakta sandık başına gideceğiz. Elbette ki sıkıntılı olacak fakat katlanmalıyız. Başka vatanımız yok ki...
Bazıları "Yaz sıcağında bir de seçim çıktı başımıza!" diye sızlanıyor. Millet tatil yapacakmış, seçim de nereden çıkmış, filan...
Söylenecek laf mı bunlar? Gerçi yaz ortasında seçim hoş bir şey değil ama böyle kritik bir ortamda tatil düşünülür mü?
Türkiye için hayati bir konu bu... Tatil her zaman elde edilir... Fakat Türkiye elden giderse bir daha gelmez! Gerilen ip zorlanırsa kopabilir!
Ortamı daha fazla germemek gerekiyor! Ülkesini seven, seçimine katlanır!
* * *
Halk durumdan memnun değil... Milyonlarca insan meydanlarda hem sağ hem sol partilere "Birleşin" diye boşuna bağırmadı...
Dinci siyaset çıkmaza girmiş durumda.
AKP bu defa seçim meydanlarında dilediği gibi at oynatamayacak.
Mehmet Ağar’ın DYP’si ile Erkan Mumcu’nun Anavatan’ı "Demokrat Parti" adı altında birleşti. İyi oldu... Baykal’ın CHP’si ile Zeki Sezer’in DSP’si de güç birliği için el sıkıştı... Geç de olsa aklın yolunu buldular.
Sonunda millet uykudan uyandı, meydanlar canlandı.
Bu birleşmeler olmasa, CHP hariç, diğer partiler büyük bir ihtimalle yüzde 10’luk seçim barajının altında kalıp yok olurlardı...
Yeni Meclis’in dört partili olması kuvvetlemuhtemel. (Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet HalkPartisi, Demokrat Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi)
Bu arada seçimlere bağımsız adaylarla girecek olan DTP de grup kurabilir.
Çok partili bir Meclis ülkemiz için herhalde daha hayırlı olacak.
* * *
İşçiler, memurlar, esnaf, emekli, çiftçi... Bunların hangisi halinden memnun? Hiçbiri!
Peki, kimler memnun?
Çıkarcılar, faizciler, ihaleciler, tarikatlar, hazineden para yiyenler, devlet malı deniz diyenler...
İktidar, dört buçuk yıl boyunca yandaşlarını ihya etti... Onlar nasıl memnun olmasınlar ki?
Aslında yaz tatilinde yapılacak seçim AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor. Çünkü militan taban, yazsıcağında değil, buzlar ülkesinin soğuğunda olsa bile sandığa gider. Ayrıca o kesimin, "Tatil kültürü" ile pek ilgileri yok! Yaz tatili, deniz, yüzme, güneş banyosu, tatil eğlenceleri gibi şeylerle başları hiç hoş değil...
Yaz aylarında hem Akdeniz bölgesinde hem Karadeniz’de, halkın büyük bölümü yaylalara çıkar. Anadolu köylüsü tarlasında çalışır, hali vakti yerinde olan kentliler sahillere koşar.
Bu yıl, fedakárlık zamanı... Eğer "Seçim beni ilgilendirmez, ben keyfime bakarım, tatilimdenvazgeçmem" diyenler varsa söyleyecek fazla bir lafım yok! O zaman kaderlerine razıolurlar.Sonradan ağlamak fayda etmez!
Laik, demokrat, çağdaş bir Türkiye’yi özleyenler, 22 Temmuz günü hava sıcaklığı gölgede 40 derece olsa, ya da gökten şimşekler yağsa, yıldırımlar düşse yine de sandık başına gitmeli...
Vatan için ölmek gibi, yaşamak ve oy vermek de boynumuzun borcudur!