KÜTAHYA ’daki TÜTAV Termal Otel’de geçirdiği hafta sonu tatilinden sonra Ankara’ya dönerken rastladığım Çin Büyükelçisi Gong Xiaosheng ve Çin Büyükelçiliği Daire Başkanı Cui Wei ile bir öğle yemeği süresince sohbet ettim.
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi, Kütahya AKP’nin yüzde 62 oyla kazandığı, çok muhafazakár bir il. Lokantalarının büyük bir bölümünde içki servisi yapılmıyor.
Her neyse... Çin Büyükelçisi’nin yemek sırasında içmeyi arzu ettiği kırmızı şarabı lokanta sahibi anlayış göstererek buldurdu, şişeyi beyaz bir örtü ile kamufle ettirerek servis yaptırdı da, Çin’in Türkiye’deki en yüksek temsilcisine karşı mahcup olmaktan kurtulduk.
* * *
Çin Büyükelçisi’ne sordum:
"Obama’nın Türkiye’yi ziyareti hakkında ne düşünüyorsunuz?"
Büyükelçi "Ülkeniz için elbette ki çok faydalı oldu" dedi ve ekledi:
"Ancak, her ülke önce kendi gücüne inanmalı, kendi ayakları üzerinde durmalıdır. Obama’nın ’Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne alın’ demesiyle sizi birliğe almazlar, güçlü olursanız alırlar. Güçlü bir Türkiye’yi Avrupa bağrına basmak zorundadır."
* * *
Türk-Çin Dostluk Derneği Başkanı Kemal Baytaş söze karıştı ve şöyle dedi:
"Obama’nın Türkiye’ye yaptığı ziyaret önemlidir ama bunu kendi ülkesinin çıkarları için yaptı. Bu arada öyle mesajlar verdi ki, bunları yalayıp yutmak kolay değil. Mesela 1915’teki acı olaylardan bahsetti, tarihinizle yüzleşin, dedi. Ermenistan sınırını açmamızı istedi. Oysa Ermeniler sınırımızı tanımıyor, yıllardır tüm dünyada, Türkiye’ye yapmadıkları kötülüğü bırakmıyor. 1991’de Azerbaycan’a ait toprakları işgal edip 30 bin Azeri Türkü’nü katlettiler, bir milyon Azeri’yi aç ve perişan göç ettirdiler. Obama ’1915 olaylarıyla yüzleşin, sınır kapılarını açarak jest yapın’ diyor ama Ermenilere ’Siz de 1991 yılında kanlı ve haksız bir şekilde işgal ettiğiniz Azerbaycan topraklarını terk edin’ demiyor. Bunu hatırlatan babayiğit bir Kasımpaşalı’ya da tanık olunmuyor."
* * *
Çin Büyükelçisi’ne sordum:
"Türkiye ile Çin arasında herhangi bir sorun var mı?"
"Hayır!" dedi, "Türkiye-Çin ilişkileri mükemmel. Hiçbir sorun yok!"
Kemal Baytaş tekrar söze karıştı:
"Hayır, var! Ekonomide sorunlar var.Çin bize yılda 1 milyar dolarlık mal satıyor, bizden ise sadece 100 milyon dolarlık mal alıyor. Türk-Çin ticareti, 10 misli aleyhimize!"
Çin Büyükelçisi Gong Xiaosheng:
"Evet" dedi, "ticaret dengesi aleyhinize ama bu bizim suçumuz değil. Sizin işadamlarınız Çin’e gelip bizden mal alıyorlar ama satmak için mal getirmiyorlar!"
* * *
"Dünyadaki ekonomik kriz ne zaman biter Sayın Büyükelçi?" diye sordum. Şöyle dedi:
"Bilmem... Buna doğru cevap verecek kişiye Nobel Ekonomi Ödülü vermek gerekir. Krizin merkezi Amerika... Orada krizin derinliğinin ne kadar olduğunu kimse bilmiyor. Kim ne söylerse söylesin, boş konuşmuş olur!"
* * *
Ankara’ya dönmeden önce Kütahya’nın ünlü seramik fabrikası Güral Porselen’i gezip, firmanın sahibi İsmet Güral ve oğlu Ali Güral’dan ayrıntılı bilgi alan Büyükelçi Gong’un bir dost olarak Türkiye’ye verdiği mesaj şu oldu:
"Güçlü olun, ulusal birliğinizi kaybetmeyin, kendinize güvenin. Siz güçlü olursanız, dünya önünüzde eğilir. Benim tanıdığım Türkler, Obama’sız da başarırlar!"