BESİM Tibuk’u Liberal Parti Genel Başkanı olduğu günlerde tanıdım. Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak önemli başarılara imza attıktan sonra siyaset hayatına atılmıştı. Partisi seçimlerde çok düşük oranda oy alınca siyasete küstü, istifa etti, bir kenara çekildi. Oysa ufku geniş, nitelikli bir adamdı. Meclis’e girebilse, Türk siyaseti ondan çok faydalanacaktı, olmadı.
Besim Tibuk’un şirketi Net Holding’in Bodrum’da, Güllük ile Güvercinlik arasında 10 milyon metrekarelik bir arazisi vardı. Tibuk orada Türkiye ve Avrupa’nın en büyük projelerinden birini gerçekleştirmeyi düşünüyordu. Arazinin denetimi ve yönetimi için Can Pulak’ı görevlendirmişti.
Can Pulak, benim çok eski bir arkadaşımdır. Günaydın Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptığım dönemde Can Pulak Ankara temsilcimizdi. Çok başarılı bir gazeteciydi. Daha sonraki yıllarda Başbakan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın basın müşavirliğini yaptı, gazeteciliği iyi bildiği için büyük başarı kazandı.
Son olarak gördüğümde, "Bizim Bodrum’daki araziyi Ağaoğlu Grubu aldı. Ben aynı göreve devam ediyorum. Çok iyi şeyler yapacağız" dedi.
* * *
Şimdi Ağaoğlu Grubu, Bodrum yakınlarında yeni bir Bodrum yaratmaya çalışıyor. 10 milyon metrekarelik arazide Avrupa’nın sayılı projelerinden biri gerçekleştirilecek.
Sadece villa yapılmıyor, bir turizm şehri kuruluyor. 12 ay yaşanabilecek yeni bir Bodrum inşa ediliyor. Türkiye’ye 8-10 milyar dolar döviz getirecek bir proje bu. 2008’de başlanan inşaatların yapımı, Anıtlar Kurulu ile ilgili bir problem yaşanması nedeniyle 2010-2011 yılına ertelenmiş durumda.
Ağaoğlu Grubu’nun patronu Ali Ağaoğlu ilginç bir işadamı. Üniversite mezunu değil, hatta lise mezunu bile değil. Liseyi son sınıfta terk etmiş. Fakat hayatın içinden yetişmiş, hayat okulunda doktora yapmış. Bir de Karadenizli olunca Allah ona "Yürü ya kulum" demiş. Para ve üne kavuşmuş. Şimdi Türkiye’nin büyük işadamlarından biri. Ali Ağaoğlu, şu kriz döneminde bile işçi alarak krizi yenmenin zevkini çıkarmaya çalışıyor. Birçok yerde inşaatlar yapıyor, şirketlerinde 10 bin kişi çalıştırıyor.
* * *
"Türkiye ülkemiz. Ülkemiz varsa biz varız, ülkemiz olmazsa ne yaparız?" diyen Ali Ağaoğlu’nun, gençlere öğütleri var. Diyor ki:
Gençlerimizin çok çalışmaları gerekiyor. Oysa şimdi gençlere bakıyorum, iyi yetişiyorlar, iyi eğitim alıyorlar ama hedefleri yok. İşe en tepeden başlamak istiyorlar.
Ben şantiyede kazma kürek çalıştığımı bilirim. Ama bugün bir çocuk,bir üniversiteden mezun oluyor; istiyor ki, hemen gelip müdür koltuğuna otursun.
Mutfaktan, alttan başlayıp tırmanarak yukarı doğru çıkmaları, yılmamaları lazım.
Ben bugün sabaha karşı 5’te yatar, 7’de kalkar, 8’de işimin başında olurum.
Gençlerin çok çalışmaları, güven vermeleri, dürüst çalışmaları, sözlerinin her zaman arkasında olmaları gerekiyor.
Gençlerimizin çoğu mühendis, mimar çıkıyor, istiyorlar ki en tepeden başlayalım. Alttan başlayıp yukarı çıkma isteği yok.
Aşırı sabırsızlar. Bir şeylerin çabuk olmasını istiyorlar. Bu işin sırrı, sabır ve şanstır.
Sabredip, istikrarlı olmak, güven vermek ve bir hedef koymak gerek. Hedefe kısa yoldan ve tepeden ulaşma isteği yanlıştır ama bizim gençler bu yanlışı hep yapıyor.